31 Ağustos 2011 Çarşamba

Banka Hesabi

Banka hesabi icin eve ne yakin banka olan NatWest'i sectim. Yeni is kuranlar icin "Business Account" acma ve yardimci olma gibi guzel birkac ozelligin de bunda etkisi oldu. Internetten basvurumu tamamladim, birkac gun icinde bana bir zarf geldi kimlik ve adres bilgilerime dair kanitlari subeye goturmem veya postalamam icin bir kagit cikti icinden.Kimlik kaniti olarak pasaportu kabul ettiler. adres kaniti olarak ya council tax belgesi ya da utility (elektrik gaz su telefon) faturalarindan birisi olacak diyordu kagitta. Benim emlakci biraz salak oldugu icin council tax ve utility lere soyadimi yanlis yazip gondermis. Bir tek telefon faturasi dogru o da online geldigi ve ben print ettigim icin kabul konusunda sorunla baslamis olduk banka islemlerine. Neyse ki yanlis yazilmis faturalar, dogru yazilmis ama online bir telefon faturasi ve postadan gelen ve telefonumun baglanmasi ile ilgili islemlerin yazdigi BT belgesinin hepsini bir araya getirip kanit olarak kabul ettiler. O gun ogleden sonra hesap numarami bildiren bir telefon aldim bankadan. Sonrasinda bir kac gun ucunde Debit Card"imin gelecei ve gelince bankaya gelmem halinde internet hesabimin acilacagi ve business account ile ilgili islemlere baslayabileceklerini soylediler.

Bankadan cikar cikmaz council'in yolunu tuttum. Bu soyadini degistirmezsem baska konularda da ayak bagi olacak diye dusundum. Turkiye"de devlet dairesine yolum dustugunde icim daralir ama burada bu isler cok rahat. Hemen bir sira numarasi verdiler, 2 dakika icinde bir memur benimle ilgilenmeye basladi. Ozur dileyip bir kagida dogrusunu yazmami istedi. Yazdim verdim ve islem bitti. Ne ikametgah ne nufus cuzdan sureti ne de muhtardan kagit istediler.

Telefonun ilk faturasini odeme zamani gelmisti faturanin arkasinda PayPoint den odeyebilirsin diye bir ibare vardi. Faturanin barkodlu olan tarafini alip her 100 metrede bir olan PayPoint'e goturuyorsunuz ki bana en yakini co-operative denen bir market, kasiyer barkodu okuyup tahsil ediyor. Islem tamam.

Bir de TV Lisansini odemem gerekiyordu bir kerede oderseniz £145.50 gibi bir rakam. Aylik 3 aylik haftalik gibi secenekler var ama hep Debit Card ile odemeye cikiyor isin ucu benim de kartim gelmedigi icin  mecburen bir kerede kredi karti ile odedim. Internetten www.tvlicensing.co.uk adresine girip odemenizi yapabiliyorsunuz.

Diger odemeler geldikce anlatirim simdilerde is ile ilgili islemler uzerine calisiyorum. Bakalim ne cikacak.

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Taşındık

Bir apartman dairesine 6 Ağustosta taşındık ama hala daha işler bitmedi. Dün nihayet telefon ve 40 megabit sınırsız internet bağlandı... Türkiye'deki son aboneliğim 1 megabit sınırsızdı. Toplamda ödediğim ücret Türkiye'deki ile neredeyse aynı gibi. Yalnız TV işi sıktı biraz. Binada normal anten için priz var ama çalışmıyor. Kendin anten de takamıyorsun. İlla bir dijital TV abonesi olunacak. Az daha BT'nin sistemini alıyordum son anda uyandım. Normal antenin varsa çalışıyormuş. Yine dönüp dolaşıp SKY alacağız herhalde. O da ayda £19.95 kaçacak demektir.

Bu konuda çok kısır bir ortam var. Apartmanlarda zaten senin birşey takman imkansız gibi birşey. Türk kanallarını zaten geçtim ama normal TV için bu kadar uğraşacağımı sanmıyordum.
Neyse bugün görüşüp bir şekilde çözeceğiz konuyu.

Taşındığım için polis kaydının güncellenmesi gerekiyordu. Yerel bir polis karakoluna gittim herhangi bir kanıt da istemeden hemen güncelleyiverdiler. Sadece polis kaydımın kağıdını aldı, yeni adresimi ve ne zaman taşındığımı sordu o kadar.

14 Ağustos 2011 Pazar

İngiltere'de Gözüme Batanlar 3

Bu ülkede amma çok örümcek var. İnanılmaz birşey ama arabayı 15 dakika bir yere parkediyorsunuz döndüğünüzde aynada örümcek ağı. Ev eğer müstakil ise içeride topladığınız örümceğin de haddi hesabı yok.

İlginç olan bir başka nokta böcek boyutları. Neredeyse böceklikten hayvanlığa geçecekler. Bir sivri sinek öldürdüm utanmasa güreş tutacaktık Bir kerede kan emerek kurutur adamı.

Hayvanlara gelince, sokaklarda kedi köpek görmek mucize gibi birşey. Hiç yok neredeyse. Ama şehrin merkezinde değilse de sokaklarda sincap hatta tilki görmek daha olası. Evlerin bahçelerindeki meşe ağaçlarının tepesi sincapla dolu.

Burada gördüğüm bazı yiyecek ve içecekler var ki bizde herhalde kafadan "gitmez abi bu"  diye yok. Mesela Cherry Coke : Cocacola'nın vişnelisi
Sirkeli Cips : Bildiğin patates cipsi ama sirke eklemişler genzin yanıyor yerken
Reçelli tavuklu sandviç : Tavuklu sandviç ama reçel de koymuşlar.
Fruit Shoot : çocuklar için meyve suyu karışımı. Nasıl birşey diye denedim çok şekerli garip birşey.
Kibrit kutusu büyüklüğünde ve şeklinde paketlerde kuru üzüm : öğrencilerin lunchbox ları içinmiş.
Kocaman çekirdeksiz üzümler : Bizdeki çekirdekli üzümlerin çekirdeksizleri. Siyah, yeşil hepsi var.

Öğlen vakti şehir merkezinde olursanız muhtemelen en sık göreceğiniz şey ise ellerinde üçgen bir sandviç, bir küçük paket patates cipsi ve muz ile öğle yemeği yiyen ofis çalışanları. Mecbur tutsan bu kadar olmaz. Yüzlerce insan ellerinde bunlarla gezip hava açıksa bir bank değilse bir alışveriş merkezinin yemek bölümüne oturmak için turlayıp duruyor.

Bu arada garip bir diğer konu da kılık kıyafet.
  • İngiliz kızlar mini etek, altında babet ayakkabı ikilisini üniforma yapmışlar. 
  • Erkekler dar pantalon, hafif bileğe kadar yüksek, sivri burunlu yamuk ayakkabı ile geziyorlar. (ortaçağ izlenimi veriyor).  Bir de asi gençlerde, kulaklarının memesini içinden parmak geçecek kadar delip takılan halkalar var.
  • Gayler kısa paçalı pantalon, altında espadril. 
  • Pakistanlılar altta kumaş pantalon, üstte iki yandan yırtmaçlı kumaş gömlek gibi birşey, ayakta sandalet. Erkeklerde normalden uzun yana taranmış siyah saçlar sabit zaten.
  • Hintliler varlığından bile haberdar olmadığınız renklerde entari tarzı kıyafetler, ayakta eski moda terlikler. 
Daha envayi çeşit insan tipi var ama yaz yaz bitmez gelip görmek lazım. 


Ev tuttuk, Sıra Ödemelerde

Bir apartman dairesini tutup içine yerleştik. Bir evde yaşamak için ne kadar çok şeye ihtiyaç duyuyormuş insan. En son 11 sene önce evlendiğimizde yaşamıştık bu durumu ama şimdi o zamanlardan aldığımız derslerle eksikleri gideriyoruz. Gereksiz eşya kap kacak almadan sadece ihtiyaca yönelik alımlar yapmaya çalışıyoruz. Herşeyin fiyatı süper oynak olduğu için her alacağımız şey için internette çılgın bir araştırma yapmak gerekiyor.

Dairede doğal gaz yok sadece elektrik ve su aboneliği lazımdı. Emlakçı Council Tax ve Utility (elektrik su) işlerinin başlangıçlarını kendi yapacağını söyledi. O işleri ona bıraktık biz de. Ayrıca temizliğin biz girmeden yapılacağını söylemişti. Ama temizlenmiş hali bile neredeyse 2 tam gün temizlik gerektirdi. Hijyen ve temizlik anlayışlarımız farklı ingilizlerle. Onlar halıyı yıkayıp, paspas çekince bitti diye gidiyorlar. Mutfaktaki beyaz eşyalardan tutun, banyo, camlar falan derken delirtti bizi temizlik.

Bir yandan da telefon, internet ve TV bağlantısını halletmeye çalıştım. 1 haftadan önce halledebilen bir şirket yok. Bu süre 1 aya kadar da uzayabiliyor. BT'de karar kıldım. En uygun paketi BT sağladı. Bir başka güzel taraf BT'ye abone olduğunuzda şehirde birçok bölgede verilen wireless hizmetinden de otomatik olarak yararlanıyor olmanız. Evde anten olmadığı için TV yayınlarını da almak gerekiyordu.  BT'nin £30 giriş ücreti aldığı aylık £4 ödemesi olan en basit TV yayınlarına da abone olmak gerekiyor yani. Toplamda durum şu : 18 aylık kontrat ile yurtiçi sınırsız telefon + yurtdışı aramalarda dakikası 2.95 pence fiyat + sınırsız internet router modem dahil ilk 3 ay £14.90 sonrasında aylık £28 ve kampanya kapsamında giriş ücreti olan £130 u da almıyorlar. Sadece modemi adrese postalamanın ücreti olan £6 aldılar.

Bu paketleri seçerken, hemen hemen bütün kampanyaları incelemek ve bulunduğunuz bölgenin bağvuracağınız şirket tarafından hizmet verilen bir bölgede olduğundan emin olmanız gerekiyor.

Haftanın sonuna doğru da abonelik mektupları gelmeye başladı. Önce TV lisansı geldi. Senelik £145 istiyorlar. istenirse aylık abonelik de mevcutmuş. Ha ben TV seyretmeyeceğim derseniz gelip evinizi inceleyeceklerini söylüyorlar. Evde TV olmaması da yetmiyor bilgisayar hatta cep telefonu bile olsa seyrettiğinize hükmediyorlarmış.  Dolayısıyla vereceksiniz bu parayı.

Evde doğalgaz olmaması bir bakıma iyi oldu, neticede her abonelik kullanmasanız da bir sabit gider oluşturuyor. Elektrik için abone kağıtları da geldi. İsterseniz ön ödemeli isterseniz aylık fatura isterseniz 3 aylık fatura gibi seçenekler mevcut.

Henüz council tax gelmedi, kira kontratı da yeni geldiği için Pazartesi polise gidip adresi güncellememiz lazım.

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Araba Alıyoruz

Araba olmadan Manchester'da işiniz pek kolay değil. Toplu taşıma ücretleri nispeten yüksek. İşin kurdu oluncaya kadar biraz aktarma yaparak gidiş dönüş yol masrafı kişi başı her gün £10 a geliyor neredeyse. Sonra "Day Saver" bileti keşfediyorsun bu rakam £6 civarına geriliyor ama yine de tramvay falan katmadan. Bu sefer de otobüsle 3-4 mil ileriye gitmek aşağı yukarı 1 - 1,5 saat çekiyor. Her yere girip çıkmadan gitmiyor otobüsler. "Sistem One" denilen kartlara geçip aylık abonman olayına girelim dedim. Travel Shop'a gidip fotoğraf ile başvurup hemen orada kartı çıkarttım. Ancak aylık sadece otobüs £68 tutuyor adam başı.

Böyle olunca araba daha ekonomik gözüktü gözüme. Gerçi otopark ücretleri de kazık ama elde alternatif bulunması şart. Hemen internete girip aramaya başladım. Bu ülkede araba almak isteyen herkes www.autotrader.co.uk adresine bakıyor. Tıpkı ev kiralamak isteyenlerin www.rightmove.co.uk adresine bakması gibi. İstediğiniz kriterleri veriyorsunuz arabalar önünüze listeleniyor. Birkaç tane ipucu işinizi kolaylaştırabilir bu aşamada. Mesela araba fiyatları gerçekten çok uygun olmasına rağmen üzerine binen diğer masrafları iyice incelemek gerekiyor. Öncelikle kullanılmış araba alacağım için ben M.O.T. sinin (araç muayenesi) mümkün olduğunca ileri tarihli olmasını dolayısıyla yakın zamanda iş çıkarıp garaja kapatmak zorunda kalınmamasını tercih etmek zorundasınız. Eğer tarih çok yakın veya bitmişse araba canavar olsa tamirci değilseniz alınmaz. Road Tax için formüller var. Mesela araba 1 Nisan 2001'den önce trafiğe çıktıysa ve motor hacmi 1549cc den düşükse £130,  yüksekse £215 yıllık road tax ödeniyor. Eğer 1 Nisan 2001'den sonra çıktıysa karbondioksit salınımına göre fiyat anormal farklılıklar gösteriyor. Detaylı bilgi için link burada.


Bu arada aracın son ölçümleri ve bazı bilgilerini kontrol etmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Yine de bunlar bir yana asıl parayı sigorta tutuyor. Aşağı yukarı ilk defa araba alacağınız için hasarsızlık indiriminiz olmadığı için arabanın parasının 2 katı civarında sigorta ödüyorsunuz. Tam bu noktada bir ipucu vereyim. Normalde third party olan sigorta daha ucuz. Yani hasar durumunda sizi değil karşı tarafı karşılaması şartı ile sigorta yaparsanız. Ama sizi de kapsasın isterseniz ödeyeceğiniz prim anormal tırmanıyor. Bunu düşürmek için Voluntary Excess rakamını yükseltebilirsiniz. O zaman primler third party'nin de altına düşüyor. Bu rakam ne anlama geliyor diyorsanız, mesela "hasar durumunda ilk £500 u ben veririm üstü sigortadan karşılanır" cümlesindeki 500 işte bu rakama denk geliyor.  Türkiye'den hasarsızlık indiriminiz varsa sigorta şirketinizle konuşup ingilizce bir belge alabilirsiniz. Bazı sigorta şirketleri kabul ediyorlar ve en azından biraz indirim alabiliyorsunuz. Bu arada baktım eğer İngiliz ehliyeti ile başvurursanız bu sefer de ehliyet çok yeni diye prim yükseliyor. İlk arabayı alırken Türk ehliyeti ile almak ve sigortalatmak sanki biraz daha avantajlı. 20 senedir araba kullanıyorum, 10 senelik hasarsızlık indirimim var ama burada herşey yeniden başlıyor. :) Aşağıda ben nasıl sigortalattımın cevabı var. 

Dün aldığım araba - £950, 7 yaşında Laguna

Gelelim alım satıma. Dün aldım ve 5 dakika sürdü. 2 A4 den oluşan bir registry belgesi var. Bu belge araç el değiştirdiğinde ikiye ayrılıyor. Soldaki tarafa satan ve alan ad soyad ve adreslerini yazıp imzalıyorlar ve satan bu parçayı alıyor. Sağ taraftakini de alan alıyor ve gerekli kısımları dolduruyor. Her iki taraf da bu belgeyi DVLA'ya  (Trafik tescil diyelim) gönderiyor. sonra adresinize sizin belgeniz geliyor. Bu.

Satandan M.O.T ve Road Tax Disklerini, aracın servis tarihçesini gösteren Log Book'unu almayı unutmayın.

Gelelim işin en pis kısmı olan sigortaya. Sigorta yaptırmadan araba kullanmanız yasak olduğuna göre bu arabayı sigortalamanız lazım. Birçok sigorta karşılaştırma sitesi var. Mesela www.confused.com, www.moneysupermarket.com veya www.comparethemarket.com gibi. Bunlardan herhangi birine aracın özellikleri ve kendi bilgilerinizi girip en uygun sigorta fiyattlarını görebilirsiniz.

Ancak Türkiye'den yeni gelmiş birisi olarak eğer sizin de Türkiye'de hasarsızlık indiriminiz varsa (bu kasko olmak zorunda değil zorunlu trafik sigortası da olur. Hangisinde hasarsızlık varsa onu kullanın), hemen sigorta şirketini arayarak TC kimlik numarası ve son kullandığınız aracın plakasını verip ingilizce bir hasarsızlık yazısı göndermelerini isteyin. İngiltere'de bu yazıyı geçirebileceğiniz sadece 2-3 tane sigorta şirketi var ve ben neredeyse hepsi ile konuşup teklif aldım. İşte açık ara ile önde olan sonuç : www.adrianflux.co.uk bu siteye girdiğinizde basit bir form ile sizi aramaları için bir tarih ve saat bildiriyorsunuz tam o saatte arıyorlar. Benim sigortam 2000-2009 yılları arası idi ve üzerinden tam iki sene geçmişti. Ona rağmen AVIVA sigorta üzerinden bana £998 a full bir sigorta çıktı. Üstelik bu sigorta seneye Türk hasarsızlık indirimini, bu seneyi de ekleyerek UK hasarsızlık indirimine çeviriyor. Böylece seneye bir daha uğraşmıyorum bunlarla. Buna en yakın aldığım fiyat £1448 ki bu da Türk hasarsızlık indiriminin geçtiğini iddia eden başka bir acentaydı. Ondan sonraki rakamlar £1638-£3000 arasında geziyordu. Kesinlikle gelen Türklere Adrian Flux'u tavsiye ederim.

NOT : Sonraki senelerde Adrian Flux bu uygulamayi durdurdu. 

1 Ağustos 2011 Pazartesi

işlemler işlemler

Bir türlü netleşmeyen ve neticelenmeyen işlemlerden daralan birisi iseniz İngiltere pek sizin yeriniz olmayabilir. Tamam bazı şeyler çok kolay, hatta formalite bakımından bize 5 çeker ama neticelenmiyor bir türlü.

National Insurance Number için başvuruma olumsuz cevap verdiler. Gönderdikleri mektupta kendi işimi yaptığıma dair veya böyle bir işin varlığına dair daha fazla kanıt sunmam gerektiğini söylediler. Bu işlerin akış diyagramını çizmeye kalksan kafayı yersin. Muhasebeciye gittik açılış işlemleri için biz de. Muhasebeci formu doldururken National Insurance numaran ne dedi bu sefer de. Demek ki neymiş burada işler bizdeki gibi seri bağlı değil paralel bağlıymış. Yani bu işlemi şu şekilde yürütmek gerekiyor.
1 - Resmiyete dökmeden önce işinizi açıyorsunuz. Herhangi bir başvuru vs yok. direk web sitesi, kartvizit, broşür ne varsa girişiyorsunuz.
2 - Sonra gidip şirket açılışına başlıyorsunuz, National Insurance sorusunu boş bırakıyorsunuz. Gelince güncellerim diyorsunuz
3 - Sonra bu başvuru için tuttuğunuz muhasebeci vs neyse onun kontratı dahil, tüm kayıtlarınızı (web sitesinin basılı kopyası, domain register kayıtları, hosting kirasının faturası, kartvizit, broşür örnekleri, onların faturaları vs) ne varsa alıp National Insurance başvurusuna gidiyorsunuz.

Bu arada ev adresinizin olması, o adrese gelmiş council tax, veya elektrik, su veya gaz ile ilgili adınıza bir belge olması ve bunlarla bankaya gidip hesap açtırmış olmanız menfaatinize. HSBC bunlar olmadan pasaport hesabı diye birşey açabiliyor ama onlar da ayrı manyak. Tutturdu son 4 ayda Türkiye'deki evinize gelmiş bir fatura getireceksin diye. Arkadaşım son 4 aydır ben buradayım diyorum, anlamıyor. Peki Türkiye'deki HSBC ile temas kurun onlar doğrulasın diyorum, anlamıyor. Bir de aylık £8 masraf çıkartırım ve 12 aylık kontrat yaparım bu hesaba diye cevap verince peki madem deyip bıraktım işlemleri.

Evi tutmaya çalıştığım semtten bir görüntü
Ev tutma hikayesinde de sonuca ulaşamadık bir türlü. Emlakçıdan ev tutuyorsanız illa bir credit check'den geçeceksiniz. Ülkede yeni olduğunuz için garantörünüz olacak ve o da  geçecek o check'ten. Emlakçıyı bir kaç defa aradım "Leave it to me" "Don't worry" deyip duruyor ama hala imzalamadık sözleşmeyi.


Okul konusunda da bana alternatif olarak gösterdikleri yere kayıt için tekrar başvurdum bu sefer de okullar şu anda kapalı, açıldıktan sonraki ilk hafta içinde sana bildireceğiz dediler.

Kızımı jimnastiğe yazdırmıştım sıraya, bir tek ondan cevap geldi. 10 hafta için £38 karşılığında kaydını yaptılar.

Bir de araba alma konusunu anlatacağım ama ayrı başlık açmak daha iyi olur sanırım.