26 Ekim 2013 Cumartesi

Gezdim Gordum - Birmingham & Bosworth, Warwickshire

Okullarin ilk ara tatile girmesi ile kizima kisa da olsa bir tatil yasatmak ve bir iki gun ailece tatil yapabilmemiz icin nereye gitsek diye aramaya basladim. Kizimin tek istegi yuzme havuzu olmasi oldugu icin isim oldukca zorlasti. Bircok otelde kapali yuzme havuzu olmasina ragmen temiz, ucuz, duzgun bir otel bulmak ve bunun ayni zamanda cevresel olarak guzel bir noktada olmasi oldukca zorlayici bir calisma.

Once Iskocya Highlands diye dusundum ve Loch Ness civarina baktim ama son dakikada bakinca dogru durust bir otel bulamadim.(Turkiye olsa rezervasyon falan ugrasmayip direk o bolgeye giderdim ama burada rezervasyonsuz bir yere gitmek pek normal degil)

Neyse sonucta rotanin yonunu degistirip daha yakin ama havuzlu bir otel olarak bunu buldum.
Bosworth Hall Hotel Spa & Leisure Warwickshire, Market Bosworth
2 gun X 2 kisi + 1 cocuk icin £170 sadece oda uzerinden fiyat verdiler.

Neyse ilk durak olarak Birmingham sehir merkezini saptadim. birkac saat gecirip oradan devam ederim diye dusundum. Yola cikmadan once £50 luk benzin aldim ve yola ciktim

Manchester - Birmingham arasi toplam 70 mil civari ve 1,5 saat ila 2 saat arasinda cekiyor. Trafik ihtimali yuksek bir yol. Anormal sagnak bir yagmurdan sonra parcali bulutlu bir havada Birmingham'a girdik.
Direk Bullring denen ve hani su windows isletim sistemlerinde de duvar kagidi olarak gecen alisveris merkezine gittik. Yanindaki otopark (selfridges) oldukca makul fiyattaydi. (0-2 saati £2 gibi) guzel bir alisveris merkezi ve alisveris meraklilarini oldugu kadar da mimari ve fotograf ile ilgilenenler icin de ilginc bir yer.

Christmas oncesi oldugundan (26 Ekim 2013) dekorasyon duruma uygun yapilmis. Bayagi bir kalabalik vardi. Ozellikle yemek mekanlarindan bazilarinda ciddi kuyruklar olusmus.

Arka kapisindan cikinca bayagi buyuk bir acik pazar ve buna baglantili kapali pazarlar ile karsilastik. Bir an kendimi Eminonu'de hissettim

Hemen hemen her turlu sebze ve meyve vardi ve hem taze hem de oldukca hesapliydi. 2 libre mandalinayi £1.38 e  aldiktan sonra mandalina yiye yiye pazarin gerisini gezdik.

Gordugum kadariyla Birmingham, Manchester'a gore cok daha kozmopolit. Neredeyse Ingilizler azinlikta kalmis. Pakistanli nufusu oldukca baskin. Ama Cinliden, Arap'a, Zenciden, Hintliye sokaklar dopdolu. Ayakustu birkac Turk'e de rastladik.
Bu pazarin pazar ve pazartesi haric her gun kurulu oldugunu ogrendik. Hemen yanindaki kapali alanda et, tavuk ve balik pazari, oradan cikip yanindakine gecince de tuhafiyeden elektronige, mefrusattan, aksesuara her turlu seyi bulabileceginiz baska bir pazar var.

Sehir genelde duzenli gozukmesine ragmen bu fazla kozmopolit hava beni biraz rahatsiz etti diyebilirim.

Birmingham'daki kisa turumuzu tamamlayip 3 saatte tamamlayip otele dogru yola ciktik.

Otel kirsal bir alanin ortasinda yesillikler icinde eski bir ingiliz binasiydi. Tamamen havuzu var diye secmis olmama ragmen otele giris yaptiktan sonra "havuza giris icin ekstra birsey yapmam lazim mi ?" diye sorunca evet ekstradan ucret odemeniz gerekiyor dediler. Yetiskin gunluk 4 cocuk 2 poundmus. Bugun icin tartisasim kalmadigindan parayi odedim. Biraz da web sitesinde bu yazinin olmadigindan emin olmadan tartismaya girmek istemedim. Ama odada tekrar internetten baktigim kadariyla boyle bir bilgi yok web sitesinde. Dolayisiyla yarin mudurunu terletmeyi dusunuyorum.

Bosworth Hall Hotel
Otel oldukca genis bir arazide, buyuk bir kapali alanda. Bize ilk verdikleri odaya esim itiraz edince ikinci verdikleri oda super oldu. Cunku havuza en yakin odayi aldik.

Kapali havuzu derhal kullandik cok buyuk olmasa da fena degildi.

Arazide yaptigim kisa bir yuruyus sonbaharin tadini cikarmak icin bu otelin ideal oldugunu gosterdi

Dokulmus yapraklar ve sari renk otoparktan itibaren icinize isliyor.
Otelin ici
Otopark

11 Ekim 2013 Cuma

Egitim - Sanat - Gosteri - 2. araba

Bir muddettir monotonlugu kirmak ve daralan esimi ferahlatmak icin neler yapabiliriz konusunun pesindeydim.

Kolejlerdeki ingilizce kurslarina yazdirma tesebbusum gecen sene husran ile sonuclaninca (vize uzatma icin pasaportu Home Office'e gondermistik de pasaport yok diye kaydetmemislerdi) bu sene daha bir kendimizden emin olarak kolejin yolunu tuttuk.

Bu sefer de vizenin tipini (Ankara anlasmasi vizesi) ellerindeki listede bulamayan ve ne yapacagini sasiran kolej yetkilileri sayesinde baska bir sorun yasadik. Red cevabi geldikten sonra baska kolejlere basvurduk. kolejlere basvuru icin olan zamani gecirince bir sene beklemeniz gerekiyor ve eylul civari bu basvuru hikayesi sonlaniyor)

Nihayet evin oldukca yakinindaki bir kolej esimi kabul etti. Yillik £900'a haftada 5 gun ve gunde 3'er saatten olusan egitim sureci baslamis oldu. Artik esim resmen nizami ingilizce egitimi aliyor (nedense bilmiyorum ama bu kursta matematik ve bilgisayar dersleri de var)

Devam zorunlulugu var ve son derece ciddiye aliniyor. Sanirim sonunda sertifika verilecek ve bu sertifika vatandaslik sirasinda lazim olacak.

Boylece haftanin her gunu saat 1 ile 4 arasini doldurduk.

Ardindan yazin baslamis oldugu yuzme kursunun da devamina karar verdik ve hafta ici 1 saat daha doldu. (8 hafta icin yanlis hatilamiyorsam £40 verdik)

Sehir merkezinde bir Tango kursu bulup ona da beraber yazildik ki 8 hafta iki kisi £80

Eh haftada 2 gun de part time calisinca esimin pek sikilacak zamani kalmadi. Hatta tum bunlara yetisebilmesi icin Agustos'ta ehliyet sinavini gectigi icin ona bir de araba aldik. (£700 arabaya verdik.  )

Arabayi sigortalarken etraftan bir cok insan o arabayi benim 2. arabam olarak sigortalatip esimi ona 2. sofor olarak yazdirmamin en ekonomik yol olacagini ama dezavantaj olarak esimin hasarsizlik indiriminden ileride faydalanamayacagini soylediler. (sigorta'yi Turkiye gibi dusunmeyin baska turlu isliyor burada)  Fakat arastirirken en ucuz yolun bu olmadigini buldum. Esimi munferit olarak sigortalayip 2. sofor olarak kendimi koydugumda fiyat daha uygun cikti. Garip ama kendimi 2. sofor olarak koymayinca fiyat daha yuksek oluyor. Boylece sigorta mevzusu da £900 e kapandi .

Esimin kizimizin okul cikisina araba ile bile yetisemeyecek olmasi yuzunden okuldan sonra "After School Club" denilen ve calisan ebeveynlerin siklikla basvurdugu bir yola girdik. Okullarin genelde cimnastik salonlarinda veya buna ayrilmis bolumlerinde okuldan sonra ozel bir sirket tarafindan isletilen bu sekilde klupler var. Siniftan cikinca cocugu direk bu klube aliyorlar. Oyun, eglence vs ile zaman gecirmesini sagliyorlar. Aynisininin sabah olani da var (breakfast club) sabah okul acilis saatinden once cocugu birakmasi gereken veliler de ona birakiyor. Aksam olaninin gunlugu £10 ki en cok da bu koyuyor insana

Boylece artik esimin tek sikayeti zamansizlik.

Ben de bu donem icinde is yerinde baslayan "Ruby Academy" kursuna basladim. (Yeni bir programlama dili detaylari yazdigim bloguma bakmak isteyenler icin adresi : http://rubyogreniyorum.blogspot.co.uk/)
Boylece benim de zamanimin buyuk cogunlugu arastirma, okuma, alistirma ve calismalarla geciyor.

Bir de araya renk katmasi icin indirimli etkinlik biletlerin duyuruldugu sitelere uye oldum ve gelen mailler ile Manchester sanat hayatinin ne kadar renkli oldugunu gordum. Neredeyse her gece 3-4 ayri sov var ve 2-3 gunde bir degisiyor. Inanilmaz bir etkinlik takvimi var burada.

Once "Kabaret " sovuna gittik. Manchester opera binasinda gerceklesen bu muzikal bakis acilarini ve kulturel farklari gormek acisindan muhtesemdi.

Sovda ciplaklik oyle guzel verilmis ki gerekli olan yerlerde cirilciplak gezen erkekler ve kadinlar olmasina ragmen insani rahatsiz etmeyecek sekilde duruslariyla kareografi ile saklamayi basarmislar.

Mekana ve izleyicilere bakinca da cok farkli bir durum cikti ortaya. Bina oldukca ilginc. Simdiye kadar gittigim hic bir bina dar alanda yukseklik ile tribun olusturmamisti. En ust katta ve son siraya yakin bir bilet olunca sovu seyrederken masada corba icerken dik oturup corbaya bakiyormus gibi bir aci ile seyrettik. Cok yuksek bir noktadan sova bakmak ilgincti. Bu arada antrakt sirasinda bildiginiz barlarin hizmet vermesi alkollu icki satisinin yapilmasi hatta bizdeki alasko frigo cularin yerini burada sarap satanlarin almasi cok farkli gelen bir duyguydu.

Bu kadar alkol satisina ragmen ne en ufak bir taskinlik, ne rahatsiz edici bir bakisin olmamasi ve birbirine saygili insanlarin her asamada nezaketi ellerinden birakmamalari, insani ister istemez kiyaslama yapmaya itiyor.

Bir baska etkinlik de buradaki yegenimizin dogum gunu hediyesi olarak onun hoslanacagi bir etkinlige gitmekti. Yani illusionists. guzel bir sahne gosterisi ve etkileyici bir sovdu. Bu sefer Manchester O2 Apollo'daydik. Izleyiciler ile ilgili gozlemlerim yine ayniydi. Cok farkimiz var.