13 Ekim 2016 Perşembe

Yeme / Icme uzerine

Bu ulkede yeme icme ile ilgili daha once kisa bir yazi yazmistim. Simdi biraz daha genisletelim konuyu.

Mesela kahvalti kulturu ile direk giris yapayim.
Kahvaltida onunuze konan recellerin arasinda nutella'ya benzeyen dis gorunusune aldanip kazayla yediginizde buyuk sok gecireceginiz MARMITE ile baslayalim.

Oyle garip bir tat ki simdi ne desem size tarif etmek icin bilemedim. Marmite kizarmis ekmege surup yedikleri bira mayasinin katilasmis formu. Tuzlu acayip bir tadi var.

Yani otellerde falan recellerin arasinda gorurseniz hemen uzerine atlamayin once bir tadina bakin derim.

Yine kahvaltida iskoc usulu bir kahvalti secerseniz somon fume ile acilis yapmaya hazir olun. Ben seviyorum ayri ama herkesin damak tadina uygun olmayabilir o yuzden iskoc usulu kahvalti oneren yerlerde icerigini bir sorun bence.

Yine iskoclardan adaya yayilan bir diger cok populer yiyecek de Porridge. Sabah kahvaltilarinda cok tercih edilen yulaf kirmasi birsey. Sut veya su ile bir muddet isitilarak sade halini elde ediyorsunuz. Ancak sade yediginizde notr tadi olan birsey. Genelde meyve, findik fistik bal takviyesi ile tadlandirmaya calisiliyor. Musli yemeye alisiksaniz tadi cok garip gelmeyecektir.

Porridge ayni zamanda Flapjack denen bir tatlinin da hammaddesi. meyve parcalari findik fistik ile karistirip firinlayarak kati elde tutulabilir bir tatli haline getiriyorlar. Ancak bunu yerken de buttery mi oaty mi olduguna gore tadi cok degisiklik gosterebiliyor. Buttery olanlarda keskin bir tereyagi tadi gelirken oaty olanlari daha gevrek ve lezzetli olabiliyor.

Corbalara gelince cok farkli tadlari bir arada gormek mumkun. Genelde zaten ikili olarak sahneye cikiyorlar. "Potato - Leek", "Carrot-Corriender", "Chicken-Sweetcorn". Domuz eti yemiyorsaniz genelde corbalar guvenli. Bir kac tanesinde problem var "Pea - Ham" gibi.

Yemeklere gelince daha once de bahsetmistim "Pie" pasta degil. uzeri hamurla kapatilarak pisirilmis yiyeceklerin genel adi. Icinde et de olabilir elma da olabilir. Ancak mesela "Yorkshire Pie" gibi istisnalar da olabiliyor. Yorkshire Pie tek basina bir yemek degil. Kase seklinde pisirilmis ekmek gibi birsey. Pazarlari "Sunday Lunch" veya "Sunday Cravery" ile verilen gravy (bir cesit et suyu gibi birsey) sosunu icine koyup oyle servis ediyorlar.

Pazarlari hemen hemen her yerde karsilasabileceginiz Sunday lunch temel olarak firinda uzun sure pisirilmis butun haldeki et bloklarinin ince ince kesilerek, yaninda haslanmis sebze ile servis edildigi yemek turunun genel adi. Yerine gore hindi, koyun, tavuk, domuz'dan birini et olarak seciyorsunuz yanina sebzelerini yorkshire puddingini ve icine de gravy sosunuzu alip yiyorsunuz.

Daha once de bahsettigim gibi hemen hemen hersey soslu burada. Cunku sosu cikarinca kalan yemegin genelde hic bir lezzeti yok.
Sos demisken Kuru fasulyeyi anmadan gecmeyelim. Bir kere buradaki kuru fasulye daha kucuk ve sekerli. Bizdeki ile karistirmayin. Ve inanin burada kuru fasulye sanki bir cesit sos olarak veriliyor. bir yemegin yaninda isterseniz kut diye uzerine dokuveriyorlar.

Fish and chips ise neredeyse tek ingiliz yemegi :) una batirilip kizartilmis balik, kizarmis patates ve bazi yerlerde yaninda bezelye ile servis yapiliyor. Bezelye de bizde yediginiz sulu selli yemek formatinda degil. Sicak suda az birsey haslanmis olani var (garden pea) veya iyice haslanip pure haline getirilmisi var (mushy pea).

Kizarmis patatesin uzerine sirke ve tuz dokulerek yenmesini de yadirgardim ama artik neredeyse seviyorum bile diyebiliriz.

Kizarmis patates dediginizde soyle bir takim sorulara maruz kalabilirsiniz. "Chunky or skinny? " yani kalin dogranmis kizarmis mi ince dogranmis kizarmis mi ? Veya "curly" olabilir. ki bu da kivir kivir kizartilmis olani. "Vedge" ise patatesin kabuguyla elma dilimi seklinde kesilip de yapilani.

Tost kavramina gelince. Tost isteseniz kizarmis ekmek alirsiniz. Toastie isterseniz bizdeki tosttan alirsiniz. Panini bizdeki sandvic ekmegi gibi birsey ki genelde ne panini diyorlarsa arasina o konup az birsey tost makinesine girip cikarak hazirlaniyor. Yani tavuk panini derse arasinda tavuk var gibi.

Sarnie: sandvicin diger adi.

Bruchetta kizarmis ekmegin uzerinde domates sogan ve zeytinyagi ile hazirlanmis harcin dokuldugu hafif bir baslangic yiyecegi.

Herseyin icinden sogan cikmasina da zamanla alisiyorsunuz.

Pastry: milfoy hamurunun icinde muhtelif harclar konarak kapanmis ve firinlanmis hali. tavuklu mantarli ve peynir + soganli olanlari guzel.

Bunun bir turevi de Cornwall Pastry ki daha kalin normal bir hamura konuyor icerikler. Ancak bu oldukca agir ve sanirim kuyruk yagi ile yapiliyor. Eger sebzeli olanlarini bulursaniz onlar lezzetli. Heryerde goremezsiniz daha cok Cornwall bolgesinde rastlanabilecek bir borek.

Biralar ve Aleler 

Bu basli basina bir post konusu aslinda ama kisaca bahsedeyim. Bir kere Bira, Ale ve Cider ayni aile grubunudan gelen kivam ve alkol bakimindan farkli icecekler.

Cider, Elma veya Armuttan yapilan meyvemsei biramsi arada kalmis bir icecek. Ama Cok hastasi var. Ben sahsen pek isinamadim.

Bira dediginizde de muhtelif markalar zaten bildiginiz gibi. Uzun zamandir Turkiye'de bulunmayinca orada var mi tam emin olamadim ama Strongbow denen bira sadece meyve aromali oldugu icin ondan bahsetmek istedim. Buram buram armut tadinda bir bira icmeyi istemiyorsaniz tercih etmeyin derim.

Aleler ki bu benim buradaki favori iceceklerimden biri oldu. Biraya gore cok daha yogun kivamli. Her pubda neredeyse farkli oldugundan ulke capinda markalari bulma sansiniz zayif. Lokal olarak yapiliyorlar cogunlukla. Iclerine aromatik cicekler meyveler de katiliyor. Elderflower katmasalar iyiydi ama onu da sora sora eliyorum. Genelde iceceklerde ortaya cikan bir tur cicek aromasi bu. Fakat iste ben sevmiyorum. Bir pub'da secmesi oldukca zor konularin basinda Ale geliyor. Ne bileceksiniz hangi yerel marka nasil. Bunun icin surekli ayni pub'a gidiyor olmak gerekiyor. (ki Ingilizler oyle yapiyor) O yuzden icinde Elderflower olmayan locak bir Ale ver diyorum. Hangisi diye sorarsa "Sasirt beni" demek yeterli oluyor.


Simdilik bu kadar. Sonra aklima daha farkli yiyecek uyarilari gelirse yazarim.

 



1 Ekim 2016 Cumartesi

Çöp İşleri

Daha önce çöp konusuna değinmişmiydim bilmiyorum ama ciddiyetle üzerinde uğraşılması gereken konulardan birisi de ÇÖP.

Bir eve geçtiğinizde 4 ayrı çöp konteyneriniz (bin) oluyor. Renk kodlarına göre içlerine ne atacağınız değişiyor. Mesela benim oturduğum Trafford bölgesinde 



Mavi - kağıt
Siyah - Cam plastik metal
Yeşil - Bahçe atıkları ve yemek artıkları (ki bu konuya detaylı girmekte fayda var)
Gri - Genel çöp.

Renkler bölgeden bölgeye değişiklik gösteriyor. İçerikler aşağı yukarı aynı. Ancak içerikleri ayırt ederken yine bölgeden bölgeye uygulama farklılıkları olabiliyor. Mesela bir bölgede her türlü plastik siyaha giderken bir başka bölgede içeceklerin ambalajı siyaha yiyeceklerin ambalajı olan plastikler griye gidebiliyor. 

Yemek artıkları da patates nişastasından yapılan özel çöp torbalarına konup ağzı bağlanarak bahçe çöplerinin arasına konuyor. Bu poşetler sadece bu iş için üretilmiş ve plastik değil. Yani doğada hızla kaybolabilecn bir yapıda. 

Bazı bölgelerde yemek artığı çöp poşetlerini belediye verebiliyor. Mesela bizimkindeki uygulama şu şekilde; yeşil çöpüun sapına bir tane bu poşetten bağladığınızda ertesi hafta çöpü toplarken bir rulo poşeti üzerine bırakıyorlar. 

Mesela çöpe sığmasına, metal ve plastikten imal edilmiş olmasına rağmen eski bir kaykayı siyah çöpe atmak mantıken doğru gelse de anında uyarı almanıza sebep olabiliyor. Bisiklet çamaşır makinesi TV radyo yatak vb büyük çöplerin çöp toplama merkezlerine sizin tarafınızdan ulaştırılması gerekiyor. 

Uyarı demişken o konuyu da anlatayım. 

Eğer çöpünüzün kapağı tam kapanmıyorsa, yani normalden fazla doldurduysanız çöpü o hafta almayıp üzerine uyarı kağıdı bırakıyorlar. 

Eğer çöpleri karıştırıp yanlış içerik attıysanız bir uyarı kağıdı yapıştırıyorlar ve çöpü almıyorlar. Bu uyarılar galiba 3 den sonra para cezasına dönüşebiliyor. 

Yine bölgeden bölgeye değişmekle birlikte her sokağın bir çöp toplama günü var. Siz o gün çöpünüzü kapının önüne erişilebilir bir yere çıkarmakla yükümlüsünüz. Eğer bahçenin içinde girişten uzak bir noktadaysa almıyorlar. Ama eğer çok yaşlı veya sakatsanız belediyeye bir  başvuruda bulunup çöpünüzün çöp günlerinde bahçeden ön tarafa çıkarılmasını talep edebiliyorsunuz. 

Rastgele sokağa veya bir arsaya bırakılmış bir buzdolabı mesela belediyelerce ciddiye alınan bir sorun ve araştırma yapılabiliyor veya şikayette bulunulduğunda ciddiye alınıyor. Bu tip ortaya çöp bırakılmasına 'Fly Tipping' deniyor. 

Apartmanda oturuyorsanız yine apartmanın temin ettiği renklere göre ayrılmış çöplere atıyorsunuz ancak bu sefer bahçe dışına çıkarma işi sizde değil.

İş yerleri için durumlar daha da farklı ama üzerine yazı yazacak kadar çok bilgim yok. Sadece iş yerleri çöplerinin toplanması için para ödüyorlar ve her fazladan attıkları çöp onlara ayrıca fatura ediliyor diye biliyorum.