Merhaba,
Bugun size yurt disinda yasarken, sadece bazi cikarlar adina geldigi ulkeyi yalan yanlis etiketleyenler ve bunun size donuslerinden bahsedecegim.
Gordugum kadariyla yurt disina iki buyuk goc dalgasi yasanmis. Ilk goc dalgasi tamamen maddi temellere dayanirken ikinci dalga daha ziyade beyin gocunden olusuyor. Tipki ying yang gibi birinin icinde digerini bulmak tabiki mumkun.
Ikisinin arasinda cok ciddi bir fark var. Maddi gerekcelerle gelenlerin degerleri, hayata bakislari, yurt disinda yasayislari ikinci gruptan farkli. Genelde daha kendi komunitesi icine hapsolmus, adapte olamayan veya olmayan, basari kriteri olarak kazanilan parayi goren, cikarlari icin digerlerini ve geldikleri ulkedeki insanlari, sistemi cekinmeden kullanan, Bir gun memlekete donme hayalleri pesinde kosan burayi surekli gurbet olarak gorenler bu grupta..
Ikinci dalga olaya daha farkli yaklasiyor. Entegre olabilen, farkli lezzetleri deneyen, basari kriteri olarak parayi degil, yasam kalitesini goren, sisteme uyum saglayan insanlar. Bu kitle genelde oyle veya boyle orijin ulkedeki sisteme muhalif ve ozgurlugune, cocuklarinin gelecegine onem verenlerden olusuyor.
Iki kusak arasinda cok fazla ortak deger yok. Sadece dil, bazen din, biraz da gelenekler ve yiyecek icecek sayilabilir.
Mesela ben bana soruldugunda ve Turk oldugumu soyledigimde "Haa Turkiye... tamam deve ve fes!" denmesinden rahatsiz oluyorum. Hayir yahu ne devesi ne fesi aslanlar gibi bir cumhuriyetin evladi olarak yetistim. Arap ozentili bir saltanatin taktigi fes beni ve benim ulkemi temsil etmiyor. Deveyi de ya hayvanat bahcesinde ya da ozel etkinliklerde deve guresinde gordum. Butun Turkiye'yi bastan basa birkac defa turlamama ragmen saysan hayatim boyunca 3-4 kere ya gordum ya gormedim.
Imajinizin asagidaki reklamdaki gibi olmasi, sizi bu gozle gormeleri sizi etkilemiyorsa demek ki ayni kafada degiliz.
Bunu, turistik yerlerde, gelen turistlerin gormek istedigi imaj sanip 5-10 lira fazla kazanmak adina yapanlara borcluyuz. Sadece onlara mi ? Para getiriyor madem deyip buna sarilanlara da borcluyuz. Eger bu bizi rahatsiz etmiyorsa, Hollywood filmlerinde gunumuz Turkiyesi diye kara tren ve collerde giden develer, dag basinda tek bir klubeden olusan sinir kapilari, fesli tipler gordugumuzde de rahatsiz olmaya hakkimiz olamaz.
Herkesin gorusu kendine ama bir diger rahatsiz oldugum konu da ozellikle bizim insanimizda cokca rastladigim, gemisini yuruten kaptan, benden sonra tufan gibi bencil bakis bir acisina sahip koylu kurnazligi. Neyse ki cok fazla gormedigim bu tipler bir konuda uzmanlasmadan, yeterli seviyeye gelmeden diger insanlarin uzerine basarak, onlari kullanarak kendilerine bir yer ediniyorlar. Ve eger basari kriteri para ise cok da basarili oluyorlar. Omurganiz olmazsa para kazanmak kolaydir. Ustune bastiginiz insanlarin magdur olmasi cok umurunuzda olmazsa yukselirsiniz. Insanlarin kirli siyasetten kazandiklari paralara ortak olmak icin dun savundugunuz degerleri bugun para icin ayaklar altina alirsaniz o paralardan siz de payiniza duseni alirsiniz.
Bu sadece benim tarzim degil. Bu yuzden de mumkun oldugunca bu tarz insanlarla arama mesafe koymaya calisiyorum. Kendilerini herkesten zeki goren bu arkadaslar bir noktayi gozden kaciriyor. Ikinci dalga ile gelenler genelde "Beyin Gocu" yani kafasi calisan, soylenilen yalanlari cok daha cabuk idrak eden insanlar. Benim zekami hafife alan adam bile farkinda olmasa da bana hakaret etmis demektir. O yuzden de gorusmemek daha iyi.
Bugune kadar blogdan bana ulasan ve soru soranlardan kac tane maile kac tane telefona cevap verdigimi inanin bilmiyorum. Ama rahatlikla yuzlerce diyebilirim. Hic maddi cikar beklemedim, Yardim isteyenden maddi cikar elde etmek bana ters geliyor. Yardimlasmak, beraber is yapmak, destek olmak farkli birsey, onlarin acemiliginden yararlanmak baska birsey.
Uzun oldu ama son zamanlarda bu konulardan biraz rahatsizim. Bu yuzden burada gorustugum Turkleri zaman icinde ciddi manada eledim. Elemeye de devam ediyorum. Ille de hepsiyle gorusecegim diye bir sey yok sonucta.
Bir de son olarak, gecenlerde whatsapp grubumuzda sorularina cevap aradigini soyleyerek gelen ama cevaplarina soru aradigi anlasilan bir arkadasin ardindan bu konu ile de ilgili birkac seyi aciklamak isterim.
Yurt disina gelip kendince ondan bundan sikayet edip duran insanlari anlamiyorum. Ne bekliyorsun arkadasim? Ingilizler seni memnun etmek icin tarhana mi kavursunlar? Evet burada hayat farkli. Ama geldigine gore sen buraya ayak uyduracaksin. Ve inan sikayet edince daha cabuk uyum saglamiyorsun. Hepimiz labirentteki fareler gibiyiz. Yanlis yollara girer olmazsa geri doner diger yolu deneriz. Ne kadar cok yanlis yol var diye sikayet edene peyniri vermiyorlar.
Ben hayatimda bana negatif enerji veren, sikayet eden, aglayip sizlayan insanlara karsi artik daha acimasizim. Civarimda boyle insanlar istemiyorum. Bana kafasi calisan, konustugumda bir seyler ogrenebilecegim, gulduren, neselendiren. dusunduren, menfaat pesinde kosmayan pozitif insanlar istiyorum. Bana "kimseyi dislama" diye tavsiyede bulunan arkadasi da bu yuzden disladim.
Evler kucuk, hava kapali, sebze tek tek satiliyor diye agliyorsan gelme kardesim. Sen geleceksin diye gunes acmayacak. En azindan son birkac bin yildir kimse icin acmamis.
Neyse ...
Simdilik hoscakalin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder