8 Temmuz 2011 Cuma

İngiltere'de gözüme batanlar - 2

Biraz da ticaret ile ilgili izlenimlerimi anlatayım.
Burada herşeyin fiyatı, semte, satıldığı dükkana vs ye göre değişebiliyor. Bir paket sigarada £1 a kadar varan fiyat farkları olabiliyor örneğin. Şehir merkezinde büfelerde daha ucuzken, diğer semtlerde veya marketlerde daha pahalı. Benzinde de durum aynı. Benzinciler ise ayrı bir alem bizdeki gibi 24 saat açık benzinci sayısı çok az. Dolayısıyla adamlar saat 6 da falan kapatıp gidiyorlar mesela. Nöbetçi eczane diye birşey zaten yok. Akşam bir saatten sonraya bu tip işleri bırakmamak gerekiyor.

Emlakçılarda durum bizdekinden farklı, ev kiralayacaksanız sizden komisyon almıyorlar. Ev sahbi komisyonu ödüyor. Ama Credit Check için yani sizin daha önceki ödemeleri aksatma vs gibi kötü bir geçmişiniz olup olmadığını araştırmak için £160 ile £180 isteyebiliyorlar ( kaç kişinin evde oturacağına göre değişiyor). Bu hikaye ilginç, çünkü kötü geçmişiniz varsa para direk yanıyor geri ödemesi yok.

Öte yandan sadece beğenmedim diyerek mağazalarda iade ve değişikliği sorunsuz yapabiliyorsunuz. Sadece fişinizi götürüyorsunuz ve hemen iade alıyorlar.

Netice itibarıyla her ne alırsanız alın fiyat araştırmasını çok iyi yapmak lazım. Bir dükkanda £7 olan bir malı aynı sokak üzerindeki başka bir dükkanda £1 a görmüşlüğüm var. Burada market alışverişi için en ucuz yerler kesinlikle ICELAND ve QUALITY SAVE marketleri. Yiyecek içecek son derece hesaplı. Toptan satış yapan yerleri bulup alışveriş yapabilirseniz mesela COSTCO veya JJ gibi o zaman fiyatlar daha da düşebiliyor.
Bir de ilginç bir izlenim olarak mesela Teknosa'nın eşdeğeri olan Currys gibi bir yerde çatır çatır pazarlık yapıldığını ve fiyatın düşüp yanında ek olarak başka malların da alınabildindiğini gördüm.

Burada bulmakta zorlanacağınız veya bulamayacağınız bazı şeylerden bahsedelim biraz da. Mesela en çok zorlandığım konu deodorant. Ben aşağı yukarı 20 senedir deodorant olarak FA kullanırım. Burada adı bile geçmiyor. İşin pis tarafı bütün deodorantlar Anti-Perspiarant ve ben bunları kullanınca kaşıntı yapıyor. Dün Tesco'da Adidas'ın normal bir deodorantını rafların arasında arkalarda bir yerde buldum. Kokusuna bile bakmadan aldım neredeyse. Aftershave hikayesine gelince... Türkiye'de yıllardır Rebul Lavanta kolonyası kullanıyordum. Gider taksimden alırdım en büyük boyundan uzun zaman giderdi. Olmadı FA'nın fresh kolonyaları işimi görürdü. Ama mutlaka kolonya tarzı bol alkol, fresh bir koku ve traştan sonra yakacak bir ürün kullanırdım. Burada splash aftershave diye tarif edebildiğimiz bu tip ürünlerden çok çok az var. Genelde balsam bulunuyor. Bir tek Gilette var ucuz olanlardan.

Bende stres ve göz bozukluğu kaynaklı baş ağrısı sorunu olur zaman zaman. Türkiye'de doktorun verdiği ve en iyi çözüm olarak tecrübe ettiğim Majezik ağrı kesici ise tabi ki yok burada. Parastemol etkili osuruktan ağrı kesiciler ise işimi görmüyor. Türkiye'den gelen eş dostun çantasında kazara çıkarsa kafadan el koyuyorum artık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder