23 Aralık 2016 Cuma

Yilbasina girerken...

Hayretle ve saskinlikla birseylerin olumlu gitmesini seyrediyorum bu aralar. Cok ilginc bir zamanlama ile gelen yeni is, ev ile ilgili halen bir sorun yasanmadan ilerlenmesi (Gerci hersey sonuclanmadan konusmak korkutuyor), hatta en kalabalik otoparka girdigimde tam onumdeki park yerinden, ben yaklasirken bir arabanin cikmasi.

Normalde olmazdi bunlar. Ilginc.

Turkiye'deki daireyi satarak buradaki evin pesinati icin parayi transfer etmistim ya hani. Dakika 1 gol 1 hemen avukat bu paranin kaynagini ispat etmemi istedi. Daha once bunu duydugum icin eski tapumun fotokopisi ile yeni alan arkadastan rica ederek onun fotokopisini almistim. Tapu Sicil'de satana herhangi bir dokuman verilmedigi icin, baska yolu yok gibi gelmisti bana. Sonucta hakli ciktim. bu iki tapu fotokopisini avukata gonderdim. Turkce olmasina ragmen kabul ettiler. Hayret degil mi? Vizeler sirasinda o kadar bilenmisim ki gonderdikten sonra aradiklarinda direk "ne o ? cevirmen mi lazim ? baska belgem yok valla ?" diye savunmalara gectim.. Avukat "yok yok hersey tamam tesekkur etmek icin aradim" dedi :)

Umarim 2017 artik bir donum noktasi olur.

Herkese harika bir yil diliyorum, umutlarin gerceklestigi, herseyin yolunda gittigi mukemmel bir yil olsun.

Bu arada benimle iletisime gecen bir okuyucum kendisi icin hazirladigi harika linklerle dolu sayfaysini sizlerle paylasmama izin verdi.


https://github.com/tolgaergin/awesome-london

20 Aralık 2016 Salı

Is - Guc - Ev - Tatil - Christmas - Boxing - New Year ....

Bir Festive Season (Christmas tatiline yaklasirken baslayip yilbasinin bitisine kadar olan doneme deniyor) daha geldi ve yine ailemi Turkiye'ye tatile gonderip burada halledilmesi gereken isler icinde bogusmaya basladim.

Yeri gelmisken bu donem icinde gecen terimlerin ne olduklarindan biraz bahsedeyim. Zira gelen maillerden anladigim kadariyla bu terimlere yabanci olunca kafalarda karisiklik yasanabiliyor.

Christmas : 25 Aralik gunu kutlanan Isa'nin dogum gunu. Sokaklarda kimseyi bulamazsiniz, acik yer bulmak mucize gibidir. Bu gunu herkes ailesiyle birlikte gecirir. Hindilerini yer, ertesi sabah da agacin altindaki hediyeleri acarlar.

Boxing Day : 26 Aralik. Yani hediyelerin kutularini actiklari gun . Onun icin adi Boxing Day.  Artik hediye cilginligi bittigi icin resmi olarak indirimlerin basladigi gun de diye biliriz

Nativity
Nativity : Isa'nin dogumu. Christmas yaklasirken, oyun, piyes, biblo, maketlerin her yerde karsiniza ciktigina sahit olursunuz. Birden sokakta yururken bir kosede maketlerle biblolarla bu olayi canlandiran bir enstantane gorurseniz sasirmayin.

New Year's Eve : 31 Aralik gecesi. Eve bizdeki Arefe anlaminda kullaniliyor. Hic bir dini manasi yok. Sadece yeni yila girmeyi kutluyorlar. Yani hindi de yok ...



Bu kisa on bilgilerden sonra gelelim ben ne yapiyorum konusuna.
Bahsettigim evi almak icin islemleri baslattim. olayin uc tane ayagi var.
1 - Mortgage
2 - Solicitor
3- Muteahhit firma (satici)

Mortgage icin banka yerine mortgage advisor denen ara bir kurum kullandim. Mortgage Bureau denen bir yer. Bana ekstra bir kulfet getirmiyor zira onlar kendi ucretlerini bankalardan zaten aliyorlar. Bu kurum ayni zamanda benim Help To Buy tesvigine basvurumu da yonetecek ve yonlendirecek. Ilk anlasmayi prensipte hallettik simdi istedikleri evraklari toparlama safhasindayim. Istedikleri bir takim evraklar maliye bakanliginca kodlanmis isimleri ile isteniyor. Dolayisiyla once ne istedigini anlamaya calisiyorum. Mesela SA302 : Benim deklare ettigim gelirimi ve vergimi gosteren belgenin adiymis. Muhasebeciden istedim onlar da maliye bakanligindan istediler. Adresime geldi. Sonra bir ara bu kodlardan karsima cikanlari emlak icin yaptigim gibi bir sozluk haline getirmeye calisacagim.

Solicitor bizdeki avukat ile noter arasi bir kavram. Bu ulkede ayrica noter diye bir kavram yok. Solicitor imzaladiysa ayni zamanda o noter yerine geciyor. Ev alirken mutlaka sizin adiniza alim satim isini yurutecek bir solicitor olmasi lazim. Ev alma prosedurleri icinde yer alan arastirmalari yapmak(kimlik dogrulama, kara para aklama sorusturmasi. arazi sorgulamasi ki bu belediyelerden o bolgenin ileride ne gibi planlara dahil oldugundan tutun topragin ve binanin analizine kadar bir dizi arastirma demek), binanin deger tespiti ve sonunda paranin mortgage ve sizin hesaplarinizdan karsi tarafa aktarilmasi ve karsiliginda tapunuzun alinmasi gibi bir takim konulari kapsiyor.

Muteahhit firma da yeni bina olunca garanti kosullarini (ki benim baktigim evde 10 yil garanti mevcut), satis sartlarini, terminleri belirliyor.

Umarim beni isin icine cok sokmadan bu donemi problemsiz hallederler. Iste benim de bu tatil doneminden once toparlanmasi gereken evraklari toplamak ve islere start vermek gibi bir sorumlulugum var tabi ki.

Bir diger konu tam yilbasinda mevcut kontratimin doluyor olmasi. Bildigim kadariyla is aramak icin tatil donemleri ve yazin ortasi (okullarin tatil oldugu) donemler hic dogru zamanlar degil. Karar verecek adamlar genelde ortalarda olmuyorlar. Yine de elimden geleni yapip artik Indefinite vizemin de olmasindan aldigim gucle sabit islere de basvurarak secenekleri artirmaya calistim. Tam ev alma arefesinde issiz gececek bir zaman cok da guzel olmayacakti.

Cok yogun bir telefon trafiginden sonra bir de yuz yuze is gorusmesi gerceklestirdim. Kac tane is icin CV gonderdigimi kontrol altinda tutmaya calistim ama 15 den sonra kayitlar birbirine girdi gene. Ancak dun aksam itibariyle yuzyuze gerceklestirdigim gorusme sonuca baglandi ve cok iyi bir pozisyonda, iyi bir lokasyonda, umdugumdan daha da iyi bir ucretle sabit bir ise kabul edildim.

Yihhuuuu Artik ben de tatil yapabilecegim. 5 senedir hic araliksiz surekli calismak bogmustu beni. Tek kotu nokta 2 ocakta simdiki kontratimin son gunu icin ise gelecegim 3 ocakta da yeni ise baslayacagim. Bari o haftayi calismayayim dedim ama kabul etmediler. Neyse artik sikayet edecek bir sey yok. Onlarin evrak istekleri olacak elbette ve bugunden itibaren de onlari toparlamayla ugrasacagim.

Gordugunuz gibi ben surekli bir evrak toplama dongusundeyim. Mukemmel bir klasorleme sistemi gelistirdim, tum evraklarimi scan edip internette sakliyorum ama yine de resmi dairelerden ve muhasebeciden istenen evraklarin pesinde kosma telasim bitmiyor. Hayirlisi ne diyelim..

14 Aralık 2016 Çarşamba

Emlak Sozlugu

Bizler icin cok fazla garip terim oldugunun farkindayim ve size biraz yardimci olmasi icin emlak sozlugunu resimli olarak biraz daha duzgun hazirlayip sayfalar arasina koydum. Tabi ki tamami degil aklima geldikcve ekleme yapacagim ancak sizin de akliniza gelen ogrenmek istediginiz veya burada olmayip da bildiginiz bir terim olursa lutfen cekinmeyin bir mesaj atin beraber zenginlestirelim.

12 Aralık 2016 Pazartesi

Ev almak ve tesvikler

Degisik bir haftasonu gecirdik. Butun hafta boyunca begendigimiz ve bir an once icini gezmek istedigimiz ve mumkunse kacirmamak istedigimiz bir evi gezmeye gittik. Genel olarak cok da begendik. Yeri falan da oldukca iyiydi. Nispeten yeni de sayilabilecek bir ev. (15 senelik)

Evden cikar cikmaz emlakciyi arayip evi begendigimizi ve teklif vermek istedigimizi soyledim. Burada ev almak boyle teklif verme reddetme yeniden teklif verme seklinde ilerleyen bir surec. Normalde bir fiyat konuluyor ve alici o civarda bir teklif veriyor. Genelde daha dusuk bir rakam. sonra kabul veya red cevabi geliyor ev sahibinden ve boylece anlasma olana kadar devam ediyor. Tabi bu arada baskalari da teklif veriyor. Yani kapali zarf usulu bir ihale gibi donuyor is.

Emlakcida teklif vermek icin neler istediklerini konustuk. Temel olarak sunlari istiyorlar.

  • Kimliginizin ispati (ehliyet pasaport vs)
  • Adresinizin ispati (elektrik su faturasi vs)
  • Mortgage alabileceginize dair yapilan on gorusmelerin evraklari 
  • Depoziti verebileceginize dair hesap ekstresi 
Enteresan bir sekilde hepsi yanimdaydi. Emlakci fotokopilerini cekerken duvardaki diger evlere bakiyorduk biz de. Altinda emlakciya 2-3 dakikalik bir mesafede oldugu yazan 3D bir cizim gordum duvarda. Bu nedir dedim? Yeni yapilan bir insaat alaniymis ve restore edilmis bir hastanenin icindeki odalar dairelere cevrilmis ama ayni zamanda geri kalan alana da mustakil evler yapiliyormus. 

Teklif rakamimizi belirtip hazir gelmisken su insaatlari gorup goremeyecegimizi sordum. Emlakci siz gidin ben kapiya haber veririm orada tamamlanmis bir show evi var onu gezebilirsiniz dedi. Zaten haftasonu oldugu icin teklife hemen cevap alamayacagimizi soyledi. Ben de aksi bir durum olursa ararim yoksa teklifi verin diyerek oradan ayrildim. 

Gercekten 3 dakika sonra  bahsi gecen evlerin oradaydik. Bir evin icini dosemisler bahcesini falan tamamlamislar geri kalanlarin bir kismi da ince iscilik asamasinda bir insaat alaniydi. Evler modern, piril piril, malzemeden kacinilmamis ve cok guzel dizayn edilmis olunca aradaki fiyat farki odenebilir mi konusunu dusunmeye basladim. ilk baktigimiz ev ile bunun arasinda £50.000 fark vardi ve ilk gorusmede ogrendigim rakamlara gore benim alabilecegim maksimum mortgage miktarini asiyordu. 

Ben bunun hesaplarini yaparken satici bana devletin bir tesviginden bahsetti. Eger ev yeni ise, onayli bir muteahhit firma tarafindan yapiliyorsa, £600.000 un altindaysa ve siz toplam miktarin %5 ini odeyebiliyorsaniz devletin %20 sini odedigi ve sizin sadece %75i icin mortgage alabileceginizi boylece mortgage icin basvurdugunuz miktarin asagiya cekilebildigini soyledi. Devletin verdigi miktar da 5 yil geri odemesiz ve faizsiz. 5 yil sonra evin o anki degerinin %20 si olarak tekrar tespit ediliyor ve ya geri oduyorsunuz ya da mortgage i yeniden yapilandirarak bunu da ilave ediyorsunuz. Yani 100 liralik ev aldiniz 20 lirasi tesvikti. 5 yil sonra ev 200 lira olursa devlete 40 lira oduyorsunuz. Bu tesvigin adi  Help to Buy Scheme

Eve donunce arastirdigim kadariyla bundan yararlanmak icin vatandas olmaniz da gerekmiyor. En kisa zamanda konu ile ilgili gorusmeleri yapip neticeyi sizlerle paylasirim. 

Not : Teklifi geri cektik. Simdi bu evin finansmani uzerine calisiyoruz. 


7 Aralık 2016 Çarşamba

Ev almak

Eveeet geldik simdi de ev alma asamasina.
Bunca zamandir mortgage almak icin Credit Score'un yukselmesini beklemistim. Simdi Indefinite de aldigima  gore biraz yukselmis oldugunu tahmin edip ev almak icin harekete geceyim dedim.

Istanbuldaki dairemi satip parayi pound'a cevirerek oradaki kendi hesabimdan buradaki kisisel banka hesabima transfer ettim.
Dairenin satildigina dair elime ne gecerse topladim. Ola ki burada paranin kaynagini sorarlarsa diye elimde delil olmasina calistim. Yurtdisindan yuklu miktarda para girislerinde bazen maliye bunu ispatlamanizi isteyebiliyor. O yuzden de kendi hesabimdan gelmesine ozen gosterdim.

Simdi sira bir ev bulup bir de mortgage alabilecegim bir banka / sirket bulmaya geldi.

Ilk gozumuze kestirdigimiz eve bakmaya bu haftasonu gittik. Gittigimiz emlakcinin mortgage danismani ile once 2 saatlik bir toplanti yaptik. Sonucta size bir yol gostermesi acisindan mortgage'i etkileyen faktorleri soyle bir siralayayim dedim.

1 - Ortalama olarak yillik brut gelirinizin 4-4.5 kati civarinda bir kredi almaniz mumkun.
2 - Geri odeme donemleri 25 seneye kadar gidiyor.
3 - Vereceginiz pesinat ve cekeceginiz kredi oranlaniyor ve ortaya cikan bu oran sizin geri odemelerinizi (taksitlerinizi ve hatta cekebileceginiz miktari) degistiriyor.
4 - Vereceginiz pesinatin kaynagini ispatlayabiliyor olmaniz gerekiyor.

Ev satin alma surecinin 2 ay civarinda uzun soluklu bir islem oldugu yonunde on bir bilgi aldik. Evi bulup begeniyorsunuz, bir mortgage danismani buluyorsunuz. O size uygun bir mortgage buluyor. Mortgage'i aldiginiz banka evin degerini tespit ediyor, Bu arada eger bir tesvikten yararlaniyorsaniz mortgage danismani sizin icin onun basvurusunu da yapiyor. Alim satim ile ilgili bir avukat buluyorsunuz. Bunun da karsilastirmali en ucuz teklifi alabileceginiz siteleri mevcut. Oradan seciyorsunuz. Sizin avukatiniz (avukatsiz ev alinmiyor) Belediyeden o bolge hakkinda tetkiklerde bulunuyor, saticinin avukati ile sizinki karsilikli muzakereler yapiyorlar banka transferleri mortgagelar falan derken (umarim cok ugrastirmadan) ev sahibi olunabiliyor.

Simdilik sadece on gorusmeleri gerceklestiriyoruz. Bakalim nelerle karsilasacagiz.

Bu islemlerin sonunda satin alma konularini da kapsayan bir emlak sozlugu v2.0 yayinlayabilirim.


5 Aralık 2016 Pazartesi

Bulusmalar gorusmeler

Bu blogu takip edenlerin bir kismi bilir, herhangi bir soru soruldugunda mutlaka cevaplarim. Hatta bircok arkadasta benim telefonum email adresim vs vardir. Uzun zamandir Skype ile konustugum, maillestigim onlarca insan var.

Son zamanlarda Manchester'a gelen yerlesen veya Ingiltere'de kaldigi yerden bir geceligine ziyaretimize gelip misafirimiz olan arkadaslar oldu. Ayaginiza gonlunuze saglik.

Okundukca, yorum yazildikca, yardimci olmaya calistikca mutlu oluyorum inanin.

Herkese Tesekkurler.

2 Aralık 2016 Cuma

Londra'da bir haftasonu

Dogum gunum vesilesiyle bir gece kalmak uzere Londra'ya gittik. Ben Manchester'da sakinlige ve rahata alismisim sanirim. Londra yine kalabalik ve yine cok yorucuydu.
Bir kere Christmas'in 1,5 ay oncesinden baslayarak Londra'ya adim atilmamasi gerektigini tekrar hatirladik. Yani Kasim ve Aralik Londra icin hic uygun zamanlar degiller. Ingilizlerin alisveris cilginligina bir de dunyanin her yerinden gelen turistler eklenince sokaklarda yurumek iskence haline geliyor. Sadece sokaklar mi ? Metro'ya kafanizi soksaniz bacaginiz disarida kaliyor.

Neyse kalabaligi ve trafigi bir yana birakirsak. Gecen gidislerimden birinde Pakistanli bir otel sahibi bana bir postcode verdi ve hem merkezde hem de haftasonu araba parketmek bedava olan bir cadde tarif etti. Haftasonu Londra'ya gidince artik hep oraya parkediyorum. Zira ilk gidisimde kapidaki tum gun 3 pound yazinia aldanip parkettigim otopark £35 istemisti. Megerse altinda kucucuk yazilarla persembeleri sabah 6:30 ila 7 arasinda arabayi birakirsan yaziyormus.

Ilk olarak arabayi birakip hemen 50 metre ilersindeki metrodan gunluk bilet aldik. Bu arada hava sicakliginin donma derecelerinde oldugunu da soylemem gerek. Cunku bu buz gibi hava icin kalin giyiniyorsunuz ama metroya binince ter icinde kaliyorsunuz. sonra metrodan cikinca o ter buz kesiyor.

Ilk durak Covent Garden'di. Metro istasyonunda asansorlerin onundeki devasa kuyrugu gorunce "amaaan genciz daha iki satir merdivenden mi cikamayacaz" gibi bir kahramanlik geldi ama o merdivenlerin 15 kat oldugunu duyunca kuyruktaki yerimize geri donduk. Wembley'd Sokak gosterilerini seyreden kalabaligin arasindan gecip Jamie's de yemegimizi yedik. Jamie Oliver burada TV'de yemek programlari ile meshur ve kendi adi ile restoran zinciri olan birisi.

Oradan Hyde Park'a gittik ama inanin soguktan ve kalabaliktan hic birseyin tadi tam cikmiyordu. Bu arada sanki Turkiye'deymiscesine her kose basindan Turkce duymayi yadirgamadigimi soyleyemem.

Sonra havanin kararmaya baslamasiyla (ki kisin ingiltere'de en gec 4'de karariyor.) Notting Hill'e gittik. sokak pazarinda bir uctan bir uca uzun uzun yuruduk. Alisveris yapacak pek birsey kalmamisti. Genelde insanlar tezgahlarini kapatiyorlardi ama yine de atmosfer guzeldi.

Tekrar metro ile arabaya ulastik ve Wembley'deki otele dogru araba ile yola ciktik. asagi yukari 1 saat surdu 10 millik yol.

Sabah hemen hizlica British Museum'a bir daldik (giris bedava ancak kapida aramalardan falan gectiginizden kuyruk oluyor). Saat 11:15 dekiyemek rezervasyonuna gec kalmamak icin kostura kostura muzeyi gezdik. Neden bu saate rezervasyon yaptirdin demeyin 1 hafta kala bir yere rezervasyon yaptirmak neredeyse imkansiz. cok cok oncesinden planlamaniz gerekiyor gezinizi. Rezervasyonu yaptirdigim yer Sky Garden'daki restoransi. Sky Garden bir gokdelenin tepesinde kurulmus olan dev bir teras ve botanik bahcesinin ortasindaki bar restoran cafe grubunun genel adi. Inanilmaz bir manzara ve cok saglam fiyatlari var. kucucuk porsiyonlara kocaman fiyatlar odeyerek ayriliyorsunuz. Ancak yeterince erken davranabilirseni sadece gezmek icin ucretsiz rezervasyon yaptirabiliyorsunuz.

En nihayetinde Oxford Street'deki Simit Sarayini da ziyaret edip bol bol simit depolayarak (bu arada bir simit £1.65) Manchester'imize geri donduk.

Netice


13 Ekim 2016 Perşembe

Yeme / Icme uzerine

Bu ulkede yeme icme ile ilgili daha once kisa bir yazi yazmistim. Simdi biraz daha genisletelim konuyu.

Mesela kahvalti kulturu ile direk giris yapayim.
Kahvaltida onunuze konan recellerin arasinda nutella'ya benzeyen dis gorunusune aldanip kazayla yediginizde buyuk sok gecireceginiz MARMITE ile baslayalim.

Oyle garip bir tat ki simdi ne desem size tarif etmek icin bilemedim. Marmite kizarmis ekmege surup yedikleri bira mayasinin katilasmis formu. Tuzlu acayip bir tadi var.

Yani otellerde falan recellerin arasinda gorurseniz hemen uzerine atlamayin once bir tadina bakin derim.

Yine kahvaltida iskoc usulu bir kahvalti secerseniz somon fume ile acilis yapmaya hazir olun. Ben seviyorum ayri ama herkesin damak tadina uygun olmayabilir o yuzden iskoc usulu kahvalti oneren yerlerde icerigini bir sorun bence.

Yine iskoclardan adaya yayilan bir diger cok populer yiyecek de Porridge. Sabah kahvaltilarinda cok tercih edilen yulaf kirmasi birsey. Sut veya su ile bir muddet isitilarak sade halini elde ediyorsunuz. Ancak sade yediginizde notr tadi olan birsey. Genelde meyve, findik fistik bal takviyesi ile tadlandirmaya calisiliyor. Musli yemeye alisiksaniz tadi cok garip gelmeyecektir.

Porridge ayni zamanda Flapjack denen bir tatlinin da hammaddesi. meyve parcalari findik fistik ile karistirip firinlayarak kati elde tutulabilir bir tatli haline getiriyorlar. Ancak bunu yerken de buttery mi oaty mi olduguna gore tadi cok degisiklik gosterebiliyor. Buttery olanlarda keskin bir tereyagi tadi gelirken oaty olanlari daha gevrek ve lezzetli olabiliyor.

Corbalara gelince cok farkli tadlari bir arada gormek mumkun. Genelde zaten ikili olarak sahneye cikiyorlar. "Potato - Leek", "Carrot-Corriender", "Chicken-Sweetcorn". Domuz eti yemiyorsaniz genelde corbalar guvenli. Bir kac tanesinde problem var "Pea - Ham" gibi.

Yemeklere gelince daha once de bahsetmistim "Pie" pasta degil. uzeri hamurla kapatilarak pisirilmis yiyeceklerin genel adi. Icinde et de olabilir elma da olabilir. Ancak mesela "Yorkshire Pie" gibi istisnalar da olabiliyor. Yorkshire Pie tek basina bir yemek degil. Kase seklinde pisirilmis ekmek gibi birsey. Pazarlari "Sunday Lunch" veya "Sunday Cravery" ile verilen gravy (bir cesit et suyu gibi birsey) sosunu icine koyup oyle servis ediyorlar.

Pazarlari hemen hemen her yerde karsilasabileceginiz Sunday lunch temel olarak firinda uzun sure pisirilmis butun haldeki et bloklarinin ince ince kesilerek, yaninda haslanmis sebze ile servis edildigi yemek turunun genel adi. Yerine gore hindi, koyun, tavuk, domuz'dan birini et olarak seciyorsunuz yanina sebzelerini yorkshire puddingini ve icine de gravy sosunuzu alip yiyorsunuz.

Daha once de bahsettigim gibi hemen hemen hersey soslu burada. Cunku sosu cikarinca kalan yemegin genelde hic bir lezzeti yok.
Sos demisken Kuru fasulyeyi anmadan gecmeyelim. Bir kere buradaki kuru fasulye daha kucuk ve sekerli. Bizdeki ile karistirmayin. Ve inanin burada kuru fasulye sanki bir cesit sos olarak veriliyor. bir yemegin yaninda isterseniz kut diye uzerine dokuveriyorlar.

Fish and chips ise neredeyse tek ingiliz yemegi :) una batirilip kizartilmis balik, kizarmis patates ve bazi yerlerde yaninda bezelye ile servis yapiliyor. Bezelye de bizde yediginiz sulu selli yemek formatinda degil. Sicak suda az birsey haslanmis olani var (garden pea) veya iyice haslanip pure haline getirilmisi var (mushy pea).

Kizarmis patatesin uzerine sirke ve tuz dokulerek yenmesini de yadirgardim ama artik neredeyse seviyorum bile diyebiliriz.

Kizarmis patates dediginizde soyle bir takim sorulara maruz kalabilirsiniz. "Chunky or skinny? " yani kalin dogranmis kizarmis mi ince dogranmis kizarmis mi ? Veya "curly" olabilir. ki bu da kivir kivir kizartilmis olani. "Vedge" ise patatesin kabuguyla elma dilimi seklinde kesilip de yapilani.

Tost kavramina gelince. Tost isteseniz kizarmis ekmek alirsiniz. Toastie isterseniz bizdeki tosttan alirsiniz. Panini bizdeki sandvic ekmegi gibi birsey ki genelde ne panini diyorlarsa arasina o konup az birsey tost makinesine girip cikarak hazirlaniyor. Yani tavuk panini derse arasinda tavuk var gibi.

Sarnie: sandvicin diger adi.

Bruchetta kizarmis ekmegin uzerinde domates sogan ve zeytinyagi ile hazirlanmis harcin dokuldugu hafif bir baslangic yiyecegi.

Herseyin icinden sogan cikmasina da zamanla alisiyorsunuz.

Pastry: milfoy hamurunun icinde muhtelif harclar konarak kapanmis ve firinlanmis hali. tavuklu mantarli ve peynir + soganli olanlari guzel.

Bunun bir turevi de Cornwall Pastry ki daha kalin normal bir hamura konuyor icerikler. Ancak bu oldukca agir ve sanirim kuyruk yagi ile yapiliyor. Eger sebzeli olanlarini bulursaniz onlar lezzetli. Heryerde goremezsiniz daha cok Cornwall bolgesinde rastlanabilecek bir borek.

Biralar ve Aleler 

Bu basli basina bir post konusu aslinda ama kisaca bahsedeyim. Bir kere Bira, Ale ve Cider ayni aile grubunudan gelen kivam ve alkol bakimindan farkli icecekler.

Cider, Elma veya Armuttan yapilan meyvemsei biramsi arada kalmis bir icecek. Ama Cok hastasi var. Ben sahsen pek isinamadim.

Bira dediginizde de muhtelif markalar zaten bildiginiz gibi. Uzun zamandir Turkiye'de bulunmayinca orada var mi tam emin olamadim ama Strongbow denen bira sadece meyve aromali oldugu icin ondan bahsetmek istedim. Buram buram armut tadinda bir bira icmeyi istemiyorsaniz tercih etmeyin derim.

Aleler ki bu benim buradaki favori iceceklerimden biri oldu. Biraya gore cok daha yogun kivamli. Her pubda neredeyse farkli oldugundan ulke capinda markalari bulma sansiniz zayif. Lokal olarak yapiliyorlar cogunlukla. Iclerine aromatik cicekler meyveler de katiliyor. Elderflower katmasalar iyiydi ama onu da sora sora eliyorum. Genelde iceceklerde ortaya cikan bir tur cicek aromasi bu. Fakat iste ben sevmiyorum. Bir pub'da secmesi oldukca zor konularin basinda Ale geliyor. Ne bileceksiniz hangi yerel marka nasil. Bunun icin surekli ayni pub'a gidiyor olmak gerekiyor. (ki Ingilizler oyle yapiyor) O yuzden icinde Elderflower olmayan locak bir Ale ver diyorum. Hangisi diye sorarsa "Sasirt beni" demek yeterli oluyor.


Simdilik bu kadar. Sonra aklima daha farkli yiyecek uyarilari gelirse yazarim.

 



1 Ekim 2016 Cumartesi

Çöp İşleri

Daha önce çöp konusuna değinmişmiydim bilmiyorum ama ciddiyetle üzerinde uğraşılması gereken konulardan birisi de ÇÖP.

Bir eve geçtiğinizde 4 ayrı çöp konteyneriniz (bin) oluyor. Renk kodlarına göre içlerine ne atacağınız değişiyor. Mesela benim oturduğum Trafford bölgesinde 



Mavi - kağıt
Siyah - Cam plastik metal
Yeşil - Bahçe atıkları ve yemek artıkları (ki bu konuya detaylı girmekte fayda var)
Gri - Genel çöp.

Renkler bölgeden bölgeye değişiklik gösteriyor. İçerikler aşağı yukarı aynı. Ancak içerikleri ayırt ederken yine bölgeden bölgeye uygulama farklılıkları olabiliyor. Mesela bir bölgede her türlü plastik siyaha giderken bir başka bölgede içeceklerin ambalajı siyaha yiyeceklerin ambalajı olan plastikler griye gidebiliyor. 

Yemek artıkları da patates nişastasından yapılan özel çöp torbalarına konup ağzı bağlanarak bahçe çöplerinin arasına konuyor. Bu poşetler sadece bu iş için üretilmiş ve plastik değil. Yani doğada hızla kaybolabilecn bir yapıda. 

Bazı bölgelerde yemek artığı çöp poşetlerini belediye verebiliyor. Mesela bizimkindeki uygulama şu şekilde; yeşil çöpüun sapına bir tane bu poşetten bağladığınızda ertesi hafta çöpü toplarken bir rulo poşeti üzerine bırakıyorlar. 

Mesela çöpe sığmasına, metal ve plastikten imal edilmiş olmasına rağmen eski bir kaykayı siyah çöpe atmak mantıken doğru gelse de anında uyarı almanıza sebep olabiliyor. Bisiklet çamaşır makinesi TV radyo yatak vb büyük çöplerin çöp toplama merkezlerine sizin tarafınızdan ulaştırılması gerekiyor. 

Uyarı demişken o konuyu da anlatayım. 

Eğer çöpünüzün kapağı tam kapanmıyorsa, yani normalden fazla doldurduysanız çöpü o hafta almayıp üzerine uyarı kağıdı bırakıyorlar. 

Eğer çöpleri karıştırıp yanlış içerik attıysanız bir uyarı kağıdı yapıştırıyorlar ve çöpü almıyorlar. Bu uyarılar galiba 3 den sonra para cezasına dönüşebiliyor. 

Yine bölgeden bölgeye değişmekle birlikte her sokağın bir çöp toplama günü var. Siz o gün çöpünüzü kapının önüne erişilebilir bir yere çıkarmakla yükümlüsünüz. Eğer bahçenin içinde girişten uzak bir noktadaysa almıyorlar. Ama eğer çok yaşlı veya sakatsanız belediyeye bir  başvuruda bulunup çöpünüzün çöp günlerinde bahçeden ön tarafa çıkarılmasını talep edebiliyorsunuz. 

Rastgele sokağa veya bir arsaya bırakılmış bir buzdolabı mesela belediyelerce ciddiye alınan bir sorun ve araştırma yapılabiliyor veya şikayette bulunulduğunda ciddiye alınıyor. Bu tip ortaya çöp bırakılmasına 'Fly Tipping' deniyor. 

Apartmanda oturuyorsanız yine apartmanın temin ettiği renklere göre ayrılmış çöplere atıyorsunuz ancak bu sefer bahçe dışına çıkarma işi sizde değil.

İş yerleri için durumlar daha da farklı ama üzerine yazı yazacak kadar çok bilgim yok. Sadece iş yerleri çöplerinin toplanması için para ödüyorlar ve her fazladan attıkları çöp onlara ayrıca fatura ediliyor diye biliyorum.




17 Eylül 2016 Cumartesi

Baska bir ev kiralama macerasi

Bu sefer benim degil bir takipcimin basindan gecti ve kendi kaleminden sizlerle paylasmasini istedim. Farkli ve yeni bir tecrube oldugu icin gelecek olanlarin cok faydalanacagini dusunuyorum. Ismini veremesem de kendisine buradan tesekkur ederim. Kalemine saglik hocam.



Ankara Antlasmasina Ingiltere’den basvuranlarin/basvuracaklarin (Turkiye’den basvuranlarin da cok farkli olmadigini yazinin ilerleyen bolumlerinde anlayabilecegiz) karsilacaklari sikintilarin basinda ev kiralama geliyor olsa gerek. Hele bir de ailece gelinmis ise.

Malumunuz uzere vize sonucunun gelmesi, teoride 6 ay kadar surebiliyor. (Eylul 2016 itibari ile pratikde 3 ay) Bu sure zarfinda, dogal olarak barinacak bir yer bulmak gerekiyor. Bu konuda izlenebilecek birkac yontem var. En populer ve basit olani, Airbnb.co.uk uzerinden aylik veya daha uzun sureli, esyali hazir ev kiralamak. Bu sistemde istenen tek kriter, limiti yeterli bir kredi kartina sahip olmaniz. (ev sahiplerinin size evlerini guvenle teslim etmeleri icin, sitenin tavsiye ettigi bazi kriterler var ama yazimizin konusu bu degil. Baska bir yazida basli basina bu sistem anlatilabilinir) Bu noktadan sonra, birakin Ingiltere’yi, sistemde kayitli, dunyanin heryerindeki tum evler sizin. Paraniz varsa malikane bile kiralayabilir, pasalar gibi vizelerinizi bekleyebilirsiniz.

Lakin, bizim gibi okul caginda cocuklari olan ve cocuklarinin bir an evvel okula baslamasini isteyen bir aile iseniz, yerlesik duzene gecmek icin izleyeceginiz yollar farkli olacaktir. Ankara Antlasmasini kullanacaklarin malumudur ki, bir seylere baslayabilmek icin, bazi paradokslari asmak gerekiyor. Ornegin bankada hesap acmak icin, gaz, internet, telefon vs gibi abonelik faturalari istenmekte. Gaz, internet vs aboneligi icin ev kontrati istenmekte. Ev kontrati icin bankada olusacak kredi gecmisi istenmekte (farkindaysaniz baslayamadan basa donduk :) ) Biz bu paradoksun icine ev kiralama isinden girelim dedik :) (nasil olsa farkeden birsey yok)

Bu konuda, Ankara Antlasmasi ile gelmis olsun veya baska yollardan gelip bu ulkede kalmak icin gelmis Turklerin genelde yaptiklari, Turklerin genelde yasadiklari Kuzey Londra ve civarindaki Turk emlakcilarla irtibata gecmek ve en kolay yoldan (biraz pahalli da olsa) kapagi bir eve atmak. Biz o yolu izlemedigimiz icin, artilarini eksilerini bilemiyorum. Ama kredi gecmisi vs aramadan ev verebiliyorlar. Nede olsa hemsehriyiz :) Biz, zaten o bolgeye yerlesmek istemedigimizden, daha sakin ve yasamin daha uygun oldugu, biraz daha kuzeyde ev tutmak istiyorduk. 

Ingiltere’de ev bulmanin en hizli ve kolay yolu (ki Turkiye dahil bir cok ulkede artik boyle. Ileride neler cikacak acaba? Bu yaziya bakar, hep beraber guleriz :) ), rightmove.co.ukzoopla.com vs gibi emlak sitelerinden ev arastirip emlakcilarla, ister email ister telefon yoluyla irtibata gecmek. Bu konuda detay icin http://macrop-changinglife.blogspot.co.uk/2014/06/ilk-tasinmamiza-dogru.html

Ev kiralama isinin bir sure alacagini dusundugumden, Airbnb’den bir ev kiralayip basladik rightmove’dan emlakcilarla irtibata gecmeye. 1-3-5-10, Allah ne verdiyse hepsine attim e-mail. Attigim e-emaillerde, ulkeye yeni geldigimizi, oturum izni icin basvurumuzun Home Office’de oldugunu, herhangi bir kredi gecmisim olmadigini acik acik yaziyordum. 2-3 tanesi dondu, 3-5 ev falan baktik, bir tanesini tutalim dedik. Emlakciya OK dedikten sonra macera basladi. Buyrun;

Oturum izninizi iceren vizelerinizi gorebilir miyiz ?
???
Oturum izninizi iceren vizelerinizi gorebilir miyiz ?
Onu anladim ablacim da, yok dedik ya.
Aaa o zaman olmaz.
Ne olmaz ?
Size ev kiralayamayiz.
Kiralarsiniz.
Kiralayamayiz.
Avukatim kiralayabileceginizi soyledi.
O zaman kiralariz.
Hah adam ol! Ne yapiyoruz simdi ?
Kredit check yapacagiz.
?!?!?
Ablacim yok dedim ya kredi gecmisim benim bu ulkede.
Uluslararasi yapariz. (International Credit Check)
Haa iyiymis. Yapin o zaman. 

Ucuncu taraf bir firmaya verdik bilgilerimizi. Hatiri sayilir da bir para da havale yaptim bu is icin. Aradan bir hafta gecti, ses seda yok. Sordum emlakci ablaya ne yaptiniz diye;

Firma sizin hic bir bilginize ulasamiyorlarmis *.
Normaldir ablacim. Muhasebeci Selahattin abiden bilgi isteyecek halleri yok, adam Ingilizce adini soyleyemiyor. Benden de birsey istemediler. Kendileri calip kendileri oynamislar. Simdi ne yapiyoruz?
Yillik 35,000 pound geliri olan kefil (Guarantor ) bulun.
Oldu! Yaz ablacim; adres: 10 Downing Street, isim: David Cameron
?1?!?
Ablacim iyimisin sen! Isi nereden nereye getirdiniz. Vazgectim ben, verin parami geri!
O para geri odemesiz.
Ablacim firma bir islem yapmamis neyin parasini alip geri vermiyorsunuz.
Malesef veremeyiz.
OK. See you later :) **.

Bu arada epey vakit kaybetmis olduk ve canlar iyice sikilmaya basladi ve malesef okullar da acildi. (Bu arada okul isini cok kafama takmamam gerektigini bir cok kaynaktan ogrendikten sonra, o konuyu da kafamdan attim )

Basarisiz bu girisimden sonra; Ali ile yaptigim gorusme, isimin mekan bagimsiz olmasi ve yasam sartlarinin daha da uygun olmasi sebebi ile, daha da kuzeye cikmaya karar verdik ve tekrar dustuk yollara.

Airbnb’den Manchester civarinda baska bir ev kiralayip, yeni arayislara basladik. Yine ayni sistem (rightmove uzerinden emlakcilarla iletisim). Lakin bu kez yazim/iletisim seklimi “eziklikten”, “keyfiniz bilir, siz kaybedersiniz” moduna cevirdim. Yine 5-10 emlakciya mesaj yazdiktan sonra beklemeye basladik. (Ali’nin unutmadigim laflarindan biridir; “bu ulkede beklemeye alisacaksin”) 2-3 gun sonra 2-3 tanesi dondu, 3-5 ev falan baktik (bu satirlar tanidik geldi mi). 

Evin birini begendik gibi olduk :) Emlakciyla bundan sonra diyalogumuz;

Evi tutacak olursak, nasil ilerleyecegiz ? Mevcut vizemiz 2 ay sonra bitecek, uzatmak icin Home Office’e basvurduk. Pasaportlarimiz da orada.
Bana, sizin ve esinizin pasaportunu ve Home Office Case ID’lerinizi e-mail atin, Home Office’den Right to Rent check yapacagim.
Right to Rent ? (Aylardir ev bakiyoruz, ilk defa karsilastigimiz bir terim)
Yes, right to rent. Burada ev kiralama izninizin olup olmadigini teyit etmemiz lazim.
Hay hay, tabi atarim ablacim. Boyle de canimi ye. (Eminim bu son cumleyi anlamamistir ablam. Zaten bana Mehmet deyip duruyordu :) )

Zaten dijital bir dunyada yasadigim icin, arabaya biner binmez caktim e-maili ablama (Saat 2pm civari idi). Ablam, ancak ofise gidince sorabilecekmis. E normal. Acelesi olan bir Ingiliz henuz gormedim zaten.

Iki saat sonra bir e-email emlakci abladan;

Sordum Home Office’e. 2 is gunu icinde doneceklermis. (Bu arada gunlerden Cuma. Yani? Yanisi, en erken Sali’ya kadar yat kulaginin uzerine :) ) Eee Ali’den ogrendik ne de olsa Beklemeyi ogrenecegiz.

Saat 5:26pm’de emlakci abladan bir e-mail geldi. Telefonun bilgilendirme kisminda ablamin ismini gorunce, “yine ne nane cikacak bakalim” dedim icimden. E-maili actim, ilk satir “Uzgunum ama bugun baktiginiz ev sahibi, kendi kiracisini buldugunu soyledi.” 

E normal.

E-mailin devami “Bu arada, Home Office’den sizin ve esinizin UK’de ev kiralama izninizin olduguna dair yaziyi aldigimi da bildirmek isterim. Sizi portfoyumuze ekledik, size uygun ev gelir gelmez bilgilendirecegiz.”

Hahaha, saka gibi. Aylardir ev bakiyoruz, vizeler (olumlu ya da olumsuz) gelmek uzere artik, neler ogreniyoruz.

Simdi gorustugumuz her emlakciya; “Ulkeye yeni geldik, kredi gecmisimiz yok, arastirmayi teklif dahi etmeyin. Pasaportlarimizin orijinalleri de elimizde yok. Home Office’e bunu ve baskaca meraklariniz varsa sorabilirsiniz. Kirayi odeme ile ilgili cekinceniz varsa, Turkiye’deki banka hareketlerimi ve mevcut mevduatimi gosterebilirim” diyorum.

Simdi cok daha rahatiz. Hala “kafamiza gore bir ev” bulamadik ama umutlarimiz yemyesil :)

Keyifle

* Aradan 15 gun gectikten sonra, referans firmasi telefon edip, referans isleminizi tamamladik dediler ?!?!?
** Bu konuyu avukatimla paylastim, yazdigi bir e-mail ile parayi ertesi gun iade ettiler :)

25 Ağustos 2016 Perşembe

Secmen Kaydi

Biraz basim sakinlesince ilk yapacagim islerin basinda secmen kaydi vardi. Gecen sene kredi notu sorgulamasinda notum dusuk cikinca bir arastirma yapmistim ve secmen kaydinin olmasinin kredi notunu yukselttigini gormustum. Baska hususlar da var elbet ama bu ilk siralardakilerden biriydi.

Burada bir ev icin mortgage basvurusunda bulunsam kredi notu birden cok onemli duruma gelecek. Bu nota gore odeyecegim faiz orani degisiyor sonucta.

Neyse Eylul gibi ilgilenmeyi dusundugum secmen kaydi icin dun tesadufen, yaklasan secim sebebiyle belediyeden bir mektup geldi. Evde kalanlarin secmen kaydini yapmami istiyor. Canima minnet cunku gelen mektupta bulunan kodla isimin yarisi hallolmus oldu.  Boylece o adreste bulundugumu ispat icin ugrasmayacagim.

Verilen kodla internetten, telefonla veya gelen mektuptaki formu doldurup postalayarak kaydimi yaptirabilecegim yaziyordu. formdaki sorular :adin, soyadin, milliyetin, telefon ve email adresin.
Evdeki her 16 yasindan buyuk birey icin sadece bu sorulari cevaplayarak gonderdikleri zarfa koyuyorsunuz. posta parasi onceden odenmis oldugundan herhangi bir meshur kirmizi posta kutusuna atmaniz yeterli oluyor.

Ilginc olani sizden herhangi bir ispat istememeleri. Ne bir kimlik ne bir vize hic birsey istemiyorlar.

Normalde Internetten doldurmayi tercih ederdim ancak internette milliyeti bolumunde bir tek TURK yok. Adini bile duymadigim milletler var ama Turk yok. O yuzden mektupla yollamaya karar verdim.

Bakalim kayit sorunsuz olacak mi ?

DUZELTME : Secmen olabilmek icin resident olmak yetmiyormus. Bu konuda bana yanlis bilgi vermisler. Mektupla bu durumu bildirdiler, ben de size bildireyim dedim.



1 Ağustos 2016 Pazartesi

Indefinite Leave To Remain Alinca Neler Degisiyor

Bu haftasonu pasaportlarimiz vizeler ve tum o gonderdigimiz evraklar geldi. Neredeyse 1 tam gunu klasorlere tekrar yerlestirmek ile gecirdim. Bir daha kullanmayacaklarimi ama saklamam gerekenleri tek bir klasore ayirdim. Bir daha kullanmayacagim ve gerekmeyenleri cope ayirdim. Vergi vs icin belki lazim olabilecekleri bir baska yere koydum yani oldukca bunaltici bir isi tamamladim.
Farkettim de ne kadar cok seyi biriktirmisim ve neler yapmisim su son 5 sene icinde. Resmen her elime aldigim evrakta o evragin elime nasil gectigi ve alabilmek icin yaptiklarim canlandi gozumde.

Ta en basa kadar gittim National Insurance numarasi alabilmek icin basvurum, red cevabi, tekrar basvurusum ve numaranin verildigine dair mektubu gorunce farkettim ki gercekten cok cabalamisim bu vizeyi alabilmek icin.

Vize ile birlikte bir de mektup geldi home Office'den. Indefinite alinca nelerin degistigini yazmislar. Onu sizinle paylasmak isterim.

Sinirsiz oturum alinca neler degisiyor ? 
- Polis kaydi hikayesi bitiyor.
- Istedigin sekilde istedigin yerde calisabiliyorsun. (Gelen mektupta, "Man of Isle" veya "Channel Islands" icin Home Office'e tekrar sorulmasi isteniyor)
- Bir ingiliz ile ayni haklara sahip olabiliyorsun.
- Secmen olarak kayit yaptirabiliyorsun (ki bu mortgage alacaksaniz kredi notunuzun yukselmesi icin gerekli bir adim)

Asagida yazacaklarim mektupta yer almiyor. (Deniz Bey'den telefonda edindigim bilgilerdir.)

Vatandasliga gecmek icin nelere dikkat edilmesi gerekiyor ? 
- Kanunen suclu duruma dusmemeniz gerekiyor
- Dil sinavlarini gecmek gerekiyor
- Life in UK sinavini gecmek gerekiyor.
- Son 1 senenizde 90 gunden daha fazla yurt disinda gecirmemek gerekiyor.
- Council tax, vergi gibi odemelerinizi atlamamaniz gerekiyor

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Basvurularda dikkatli olun

Blogu takip edenlerden bir aile son zamanlardaki basvurusuna red cevabi aldigini bildirdi. Kendisine sebebini sordugumda verdigi cevabi iznini alarak sizinle paylasmak istedim. Ayni yoldan gecek olan arkadaslara belki bir noktada yardimci olur.

 Daha once hic ingilterede bulunmamissiniz, pazar analizi ve rakip analizi yetersiz, 1 potansiyel musteri cok az, neden ingilterede is kurmak istediginiz iyi anlatilmamis gibi 4-5 adet neden yazilmis refusal'a. Danisman kullandik ama hic iyi bir bp hazirlanmadigini suanda anlayabiliyoruz. İsleri bu en iyi sekilde yapilmistir diye guvenmek hataymis...


Bir baska takipcimin hikayesi : Kendisi Turist vizesi ile basvurarak Ingiltereye gelmis. Ankara Anlasmasi'na Ingiltere'de basvurmus. Vizeyi aldiktan sonra, yaz icin ailesi Turist Vizesi almaya kalktiginda red cevabi ile karsilasmislar. Gerekce "Sen de Turist vizesi alip geldin demek ki onlar da ayni yolu izleyecek. Eger aileyi getirmeyi istiyorsan da henuz 1 senen dolmadigi icin gelir gider durumunu goremiyoruz. Dolayisiyla aileni gecindirebileceginden emin degiliz"

Yani hamlelerinizi yaparken gercekten dikkatli adim atin. Bir de bu aralar vize danismanlari sanirim Brexit panigi ile ilginc adimlar atiyorlar dikkatli olun. Ne yaparlarsa yapsinlar bir kere de siz, tum yapilanlari gozden gecirin bence. 

Herkese bol sans.

21 Temmuz 2016 Perşembe

NIHAYET

Bes senedir suren macerada, sondan bir onceki ve en onemli donemeci biraz once dondugum haberini aldim. Gercekten duygularimi anlatamam. Nihayet Indefinite Leave To Remain (Sinirsiz
oturum) vizesini almis bulunmaktayiz. Daha elime gecmedi ama vizenin geldigi haberini Deniz bey bizzat arayarak soyledi.

Ozellikle kendi ulkemin durumunun pek de ic acici olmadigi ve Brexit'in esigindeki boyle bir zamanda bu cok cok onemli bir esik bence.

Bu blogu takip edenlerin arasinda bu haberi bekleyenlerin oldugunu biliyorum. Sonucta bu haber gosterge niteliginde. O yuzden hemen sizlerle paylasmak istedim.

Artik 1 sene bekleyip gerekli sinavlara girerek vatandasliga gecmek kaldi. O asamalardan gecerken de neler yasadigimizi sizlerle paylasacagim.

Gorusmek uzere

8 Temmuz 2016 Cuma

Beklemek

Hala degisen birsey yok. Hala beklemedeyiz. Evraklari gondereli 2 aydan fazla oldu ama henuz bir ses cikmadi.

Benim gibi kontratli calisan birisi icin boyle uzun beklemeler aslinda cok riskli. Soyle ki; Mayis'ta vize bitti dolayisiyla eger ben Subat gibi bir kontrat almaya kalksam buyuk ihtimalle birakin 6 aylik kontratlari 3 aylik kontratlarda bile sorun cikacakti. Yeterli vize yok diye son anda bir puruz cikmasi isten bile degil.

Vize bittikten sonra zaten hangi kontrati almaya kalkarsam kalkayim vize resmen doldugu icin buyuk ihtimalle son asamada reddedilecektim.

Son iki vizedir dort ayak ustune dustugum tek nokta, tam bu yenileme donemlerinde mevcut kontratlarimin uzatilmasi ile ortada kalmaktan kurtuluyor olmam. Mesela bu sene mevcut kontrat bu ayin basinda bitti. Eee elimde gecerli vize de yok. Onu birakin ise baslarken soracaklari pasaport, sirket kaydi vs gibi hersey Home Office'de. Ben her ihtimale karsi elimdeki herseyi mutlaka scan edip sakliyorum ve istediklerinde scan edilmis kopyalari gonderiyorum ama bazen illa aslini gormek de isteyebiliyorlar.

Neyse bu ayin basindan itibaren gelen cok guzel kontratli isler vardi. Mevcut kontrattan aldigim paranin iki katini kazanabilme sansim vardi. Ayin sonuna kadar birkac gorusme yapip oyaladim. Kimbilir belki vizeyi alirsam en azindan hazirda birseyler olsun dedim. Baktim ki alamiyorum pacam tutusmaya basladi. Tam o sirada mevcut kontrati uzatma talebi gelince mecburen kabul ettim. Cunku uzatmalarda tekrar vize pasaport evrak vs istemiyorlar. (Neyse ki)

Yani Home Office vizeyi verirken gecikerek aslinda birtakim isleri kacirmama ve kazancimin dusmesine sebep oluyor. Yine de cok sukur ki acikta kalmadan bu viraji donebildik.

Beklemeye devam...

24 Haziran 2016 Cuma

Sonun başlangıcı - Brexit

Brexit konusunda öngörülen sonuç gerçekleşti malesef. Henüz bir uzmandan açıklama duymadım ancak görünen o ki Ankara Anlaşması otomatikman geçersiz kalacak.
Vatandaşlığa henüz geçememiş veya Indefinite Visa alamamış olanlar bu durumdan nasıl etkilenecekler kestirmek zor. Normalde bir haktan faydalanıyorsan kanun değise bile senin durumunu etkilememesi gerekiyor. Ancak 1+3+x gibi bir süreçte artıların arkası henüz kazanılmamış bir hak olarak degerlendirilebilir mi ondan emin değilim.
Aslında cevap beklediğim vize başvurusu geldiğinde içinde ipuçları barındıracaktır. Eger yine +1 uzatma verirlerse bu seneye uzatmayacaklar demek olabilir.

En doğrusu spekülasyon yapmak yerine bir uzmana bunu danışmak sanırım. Bir bilgi alır almaz yayınlayacağım.

İngilizler açısından durumu değerlendirirsek, bütün ülkenin kaderini yaşlı muhafazakar işsiz ve cahil çoğunluk belirledi. Bu aşamada önce İskoçya ardından İrlanda Birleşik Krallık'tan ayrılacaktır. İngiltere kolay telafi edemeyeceği bir nitelikli iş gücü açığı ile karşı karşıya kalabilir. (Bu, ülkedeki AB vatandaşlarını ne kadar hızla tahliye edeceğine bağlı.) Doğal olarak ekonomik açıdan çok da parlak olmayan bir süreç gelecekmiş gibi gözüküyor.
Göreceğiz....


17 Haziran 2016 Cuma

Oportunistin Cografyasi

Dun gelen misafirlerimizden bir Turk"un (ki artik Ingiliz vatandasligina gecti) Brexit konusunda ayrilma yonunde oy kullanacak olmasini soylemesi, bana bir kere daha oportunizmin cografyasi olmadigini gosterdi.

Avrupa birliginden cikisi, bu sayede buraya gelen birisi onayliyorsa durum gercekten endise verici demektir. Ingilizlere soylenen is imkani, cocuklarinizin egitimi, vergilerin baskalari icin harcanmasi gibi sacmaliklara once yabancilar inanmis. Boyle bir ayrimin ikinci adiminda vatandas bile olsa isin ucunun eninde sonunda kendisine dokunacagini nasil goremezler anlayamiyorum.

Burada billboardlardan bir afis gostereyim size de isin ne durumda oldugunu anlatmaya yardimci olsun

Dikkatinizi cekerim bu afisi elestiren adam / kadin ayrilma yonunde oy kullanacak.


12 Haziran 2016 Pazar

Brexit

Once bir yoruma cevap olarak yazmaya baslamistim ama baktim uzadi o yuzden blog post haline getireyim de herkes gorsun dedim.

Brexit konusunda denilebilecek birsey yok malesef. Konunun uzmani degilim yani uluslararasi hukuk acisindan ayrilma kararinin neyi nasil etkileyecegini bilemiyorum. Ancak mantiken Ankara anlasmasinin temeli Avrupa Birligi olduguna gore sanirim bu anlasma otomatik olarak dusecektir.

Kapinin altindan atilan ayrilma yanlisi brosurlerin sayisi beni endiselendirmiyor degil. Ancak baska bir semtteki arkadasim da tam tersine onlara da ayrilmama yonunde brosurler atildigini soyluyor.

Netice hakkinda tahmin yapmak cok zor. Bizleri direk olarak etkileyecegi muhakkak. Su anda Home Office'de degerlendirmede bulunan vizelerin referandum sonuclarina kadar bekletildigine dair duyumlar aliyoruz. Cok hizli cevap verilen surec birden bire yine yavasladi.

Birlikten ayrilmak akli basinda calisan kesimin ve gencligin istedigi birsey degil ama yasli ve muhafazakar kesim ayrilmayi istiyor. Birlikten ayrilmanin ardindan eger mevcut isgucundeki birlik uyesi ulke vatandaslarini ulkeden cikaracak olurlarsa, olusacak acigi British'lerin kapatmasinin imkansiz oldugunu dusunuyorum. Her ne kadar kalifiye olmayan islerde gocmenler calistirilsa da bu ulke beyin gocunden de cok ciddi olarak faydalaniyor. Akademik alandan, bilgisayara bir cok alanda kritik isler yapan cok ciddi miktarda bir gocmen kitle var. Ingiletere'nin egitim seviyesi bu alanlari dolduracak kadar genis degil diye dusunuyorum. Kaldi ki is ilanlarindan bu konuda hala acik oldugunu da gozlemlemek olasi. Umarim akli selim hakim gelir de Iskocya'nin ayrilma referandumundaki gibi sakince atlatiriz bu konuyu



31 Mayıs 2016 Salı

Beklemedeyim

Gecen seneki gibi bu sene de "Indefinite Visa" icin basvurumu gonderdim ve sonucu beklemedeyim. Gecen sene ayagi pek de yere basmayan sebeplerle indefinite vermemis 1 sene uzatma vermislerdi. "Limited sirkete bu sene icinde donusmussun 1 senesi dolmamis karliligini gormemiz lazim" gibi bir gerekce gostermislerdi.
Bu sene oldukca hacimli bir koli gondererek istenebilecek tum evraklari doldurdum. Son derece hizli bir sekilde biyometrik bilgilerimizi istediler. Onceki yazilardan hatirlarsiniz biyometrik bilgi dendiginde merkezi bir postaneye gidip fotograf, parmak izi ve imza veriyorsunuz.
ondan beri de bir ses cikmadi. Bugun biyometrik bilgilieri vereli 25 gun oldu. Gecen senelerden tecrube ettigim kadariyla ben sonucu Haziran sonu veya Temmuz basi gibi bekliyorum. Tabi daha da uzatabilirler sonucta 6 aya kadar cevap verme haklari var.

Bu sene daha ziyade kizimin okulu konusuna yogunlasarak stres yapmakla mesgulum. Bu sene ilkokulu bitirecek ve orta ogretime baslayacak. Normalde son derece sikintisiz olan bu islem her zamanki gibi bana olabilecek en cetrefilli haliyle yansidi. Kizim devlet tarafindan onayli bir belgeyle derslerinde yardim aliyor. Bu yuzden bazi haklara sahip. Istedigimiz okulu oturdugumuz yere cok da bakmaksizin secebiliyoruz bu durumda. Biz de bu bolgedeki ozellikle ozel destek alan cocuklar konusunda cok basarili bir okulu sectik.

Sonrasinda kabul yazisi geldi ve buyuk bir rahatlama yasarken 1 hafta sonra ayni vakfa ait baska bir okula (5-6 mil daha uzakta) kaydirildigini ogrendik. Butun sinif arkadaslari simdiki okula giderken kizimin bunu kabul etmesi imkansiz gibi birseydi. Neyse belediye ile yazismalarin ardindan ilk defa yapilmis bu uygulamanin bizim gibi baska aileleri de vurdugunu ogrendik. Bir araya gelerek sesimizi duyurmaya calisiyoruz bu aralar. Sonucta okul kanunen yanlis yapiyor. Bir cok mali manevra vs donuyor ama kimse konuyu tam olarak anlayabilmis degil. Yalniz okul diger okuluna sadece yardim alan ogrencileri kaydirmis ki bu ulkede en riskli hareket bu cocuklara dokunmaktir.

Bu yuzden ulusal basin (guardian) ve yerel basin (Sale Town Today) haber yapti bizi. Yasal yollardan sonucun gelmesini bekliyoruz simdi.

Yani kisaca her sekilde beklemedeyim. :)

21 Mart 2016 Pazartesi

Basvuru oncesi Easter kacamagi

Gecen sene Easter (Paskalya) zamani guneye gitmistik. Resmen tadi damagimizda kaldi. Bu sene yine cok benzer bir rota ile ayni bolgeye tekrar gitmeye karar verdik. Rezervasyonlar icin biraz gec kalinca oldukca esnek bir program yapmak zorunda kaldim. Neredeyse baktigim otellerin ya hepsi dolu ya da astronomik rakamlar istiyorlar. Ancak yeteri kadar zaman harcayip diger alternatiflere sabirla bakinca yine cok guzel otelleri cok uygun fiyatlara buldum.

Bu aralar gerek fiziken gerek kafa olarak cok yoruldum. Bir iki gun farkli bir ortama girmek ve Cornish Pastry yemek bana kesinlikle iyi gelecek. Vize basvuru zamani gelmek uzere. Gecen hafta sonu hem Cumartesi hem de pazari iste gecirdiydimm. Ustune hafta ici de neredeyse her gun 12 saat calisinca gercekten cok yoruldum. Bu hafta sonunu da evrak tasnif edip klasorleyerek gecirdim. Tam iki koca klasor istenilen evrak turlerine gore ayraclarla ayrilip dolduruldu. Bu arada gecen seneki blog yazilarimin cok faydasi oldu. Bu sene istenenler ile gecen sene istenenleri karsilastirip eksik kalmamasi icin saglama yaptim.

Aksam saat 8den sonra da otel aradim. Yarin muhasebeci konusunu halledebilirsem basvuru icin bir engel de kalmayacak. Yani dinlenmeyi biraz hakettim sanirim.

Dondukten sonra Gezdim - Gordum  serisine yeni bir sayfayi eklerim. 

7 Mart 2016 Pazartesi

1+3+1+ ?

Tekrar ayni surece basliyoruz. Yani indefinite (sınırsız) oturum vizesi icin basvuru zamani geldi. Bir kez daha Deniz Gok ile calisma karari verdim. Bakalim bu sefer nasil olacak.

Sirket acisindan bakildiginda karlilik artti ama bankadaki para ekstra olusan ozel durumlari karsilamaktan dolayi cok da parlak bir durumda degil.

Deniz Bey basvurudan once muhasebelesmenin ve cikan vergiyi yatirmanin daha olumlu gozukecegini soyledi ama cikacak olan verginin rakami biraz gozumu korkutuyor acikcasi. O rakamlari karsilayip karsilayamayacagimi bilemiyorum. Normalde muhasebelesme icin de cikacak vergiyi odemek icin de onumde Ekim ayina kadar bir sure var.

Sahsi acidan neler farkli ? Bu sefer esime banka hesabi actirdik yani evde benimle yasadigina dair bir kanitimiz daha var artik. (Gecen sefer bunu istemislerdi)

Simdiki kontratim bir terslik olmazsa vize basvurusundan sonraya da uzatilacak gibi. Yani kontrat bittiginde vizenin bitmesine bir ay kaldigi icin yeni kontrat arama iskencesine girmeyecegim.

Simdiki kontratim bir belediyede ve burada cok iyi iliskiler kurdum. Istenirse harika referans mektuplari alabilirim. Bunun olumlu bir yani olacagini dusunuyorum. Sonucta devlet kurumu.

Yani bankadaki para durumu haric hersey duzenli ve yolunda aslinda.



1 Mart 2016 Salı

Gelenler

Blogu takip edenlerden 3 kisi Ankara Anlasmasi vizesini alip Ingiltere'ye geldi. Gelen arkadaslardan eger buraya gelis hikayelerini paylasmak isteyen olursa seve seve blogda yazmalarini temin edebilirim. Sonucta ne kadar farkli hikaye olursa o kadar cok konuyu kapsamis oluruz.

Hatta eger bu konuda kendi bloglari olanlar varsa lutfen benimle temasa gecsinler burada onlari da tanitalim. Her gelis hikayesi birbirinden farkli. Gelmeyi dusunenlerin kafalarindaki soru isaretlerini, biz gelenler olarak biliyoruz, hepimiz oradan gectik. Her hikaye bir sorunun cevabi olabilir.

Gorusmek uzere.

27 Ocak 2016 Çarşamba

Biraz Link Verelim

Isinize yarayabilecek ve tanidigim guvendigim kisilerin bilgilerini sizinle paylasmak istedim. Reklam olarak dusunmedim ve illa buralara yonlenmenizi de istemiyorum ama belki size faydasi olur diye dusundum. 

Ilk olarak da bir okuyucumun hazirladigi derli toplu linlklerin linki
https://github.com/tolgaergin/awesome-london



Baran Toprak 
Vize Danismanligi / Immigration Advisor & Qualified Interpreter/Translator 
https://www.linkedin.com/in/baran-toprak-a612633b
Manchester


Deniz Gok
Vize Danismanligi / LAW at GOK IMMIGRATION SERVICE
https://www.linkedin.com/in/deniz-gok-32441239
Londra


Ali Mokhtashi 
Muhasebe Hizmetleri / Sirket kuruluslari / Sterling Partners
Associate Partner - Accountant, Sterling Partners
Ali@sterlingllp.co.uk
+44 (161) 4462112
+44 (161) 4481049

Groove House 774-780, Wilmslow Road
Didsbury Manchester