5 Aralık 2013 Perşembe

Uyarmak - Uyarilmak

Allahim ne kadar cok seviyor bu adamlar uyarmayi. Butun hayatlarini sanki buna adamislar. Bekliyorlar ki bir sey olsun da uyaralim. Hatta uyarmakla kalmayalim yazilar yazalim, dilekceler yazalim, formlar dolduralim. Sorunun ne oldugu, hatta sorun olup olmadigi da onemli degil maksat uyarmak olsun.

Zaman geliyor uydu anteninin canaginin capi belediyenin izin verdiginden 5 santim genis diye dilekce yaziyorlar, zaman geliyor senden baska kimsenin kullanmadigi apartmandaki ucra bir kosede bisiklet bulundurdugun icin yaziyorlar, zaman geliyor, is yerinin otoparkinda birisini biraz hizli gorup, kim oldugunu tespit edemeyince butun is yerinde calisanlara uyari mektubu yolluyorlar. Park ettigi yerden cikamayacak kadar araba kullanamayan adam sucu kendisinde aramiyor usenmiyor sana 1 sayfa yazi yaziyor. (benim nizami park ettigimi bile bile yine de uyariyor )

Bayiliyorlar uyarmaya. 5 dakika bina icinde veya disinda yuruyun goruyorsunuz zaten, her yer uyari dolu. kapiyi kapatin, onunde durmayin, buradan gecmeyin, oradan gecin ama dikkatli olun, arabayi park edin ama persembeleri degil. Biraz suyunu cikartiyorlar gibi geliyor bana.

Hatta bu uyarilarin fotograflarini cekip yayinlayayim da anlayin bu durumu.