29 Nisan 2015 Çarşamba

Hayatin icinden

Esimin babasi tam basvuru oncesi ciddi bir sekilde rahatsizlaninca onu kisa sureli de olsa Turkiye'ye gondermemiz gerekti. Inanilmaz bir trafik yasadik. Cunku cuma gunu postaya verilmis olan dokumanlar Vize danismanim olan Deniz bey'in eline pazartesi gececekti ve esimin pasaportu o postanin icindeydi.

Pazartesi gunu cok koordineli calisarak esimi trenle Londra'ya gonderdim, Deniz Bey pasaportu havaalanina taksi ile gonderdi, Taksici THY'nin burosuna birakti, esim oradan aldi ve uctu. Bu trafik icinde gercekten bize cok yardimci olan Deniz Gok' e bir kez daha tesekkur ederim.

Neticede esim Istanbul'da 5 gun kalip geldi ve pasaportu tekrar gonderip islemleri baslatabildik.



27 Nisan 2015 Pazartesi

Gezdim Gordum - Cambridge

Tamamen plansiz olarak, Londra - Stansted havaalanina inen esimi karsiladiktan sonra, geri donerken "yolumuzun ustunde hadi girelim" dedik ve Cambridge okuna giriverdik. Iyi ki de girmisiz.

Cok guzel bir sehir. Aslinda sehir demek burasini dogru tanimlamaz. Dev bir kampus diyebiliriz. Oxford'a da gitmistik orada da bu hisse kapilmistim ancak itiraf edeyim ki Cambridge bana daha guzel gorundu. Her yer ogrenci dolu, dolayisiyla gencligin enerjisi her koseye sinmis. Insan burasini gordukten sonra, ne kadar guzel gecerse gecsin, kendi ogrencilik yillarini dusundukce kotu hissediyor. Biz kendimizi ogrenci olarak dusunmusuz.

Sehir merkezine dogru bisiklet sayisi artmaya basladi ve merkeze geldiginizde sokaklar bisiklet daglari haline donustu. Ciddiyim bisikletleri park yerlerinde, parmakliklarda, kapilarda, her zincirlenebilecek yerde fazlasiyla gordukten sonra yersizlikten birbirlerinin ustune zincirlenmis olarak da gormeye basliyorsunuz. Ve bu goruntu bildiginiz bisiklet dag
i imaji ciziyor insanin kafasinda.

Cok az bir zaman oldugu icin merkezdeki Fitzwilliam muzesindeki sergiyi tam gezemedik ama detaya girmesek de galerilerin coguna yine de girdik. Etkileyiciydi. Hem bina hem icindekiler cok ince detaylar barindiriyor ve tarihi resmen hissettiriyordu. (Bu arada giris ucretsizdi)


Her kose basi ayri bir okul, ayri bir kolej veya ayri bir bolum. Dedigim gibi bildiginiz devasa bir kampus icinde yuruyorsunuz.

Sehir merkezinde kucuk bir pazar kurulmustu. Hediyelik esyalardan yiyecege, peynirden ekmege her cesit seyi bulmak mumkun ama bize mi denk geldi her gun mu var bilmiyorum. (Biz Pazar gunu gittik bu arada). Pazarin etrafinda sokak muzisyenleri kose baslarini tutmustu.Bir kosede keman calan, bir kosede sarki soyleyen, bir kosede gitar calan derken renkli goruntulere sahne olan bir meydandi diyebilirim.

Hic birsey olmasa genclik enerjisini hissetmek icin gidilmeli. Cocugunuz varsa motive etmek icin onu da yaninizda goturup gostermenizde yarar var.







17 Nisan 2015 Cuma

Dokumanlari Gonderdim

Eveeet postaneden simdi geldim ve artik fiilen tum dokumanlar benden cikmis durumda. 1 hafta suren evrak toplama, print etme isleri resmen bitti. Her ne kadar daha yeni basliyor olsa da uzerimden
bir yuk kalkti diyebilirim. Tek tek sayfa sayfa olabilecek her turlu sorunun uzerinden gectim. Hatta muhasebecinin donem sonu kapanis raporundaki basit bir tarih hatasini bile yakaladim ve duzelttirdim. Bankalara gidip hesap dokumlerini (statement) topladim. Kaseletmeye calistim ama gecen sefer kaseleyen banka bile artik boyle birseyi kesinlikle yapmadiklarini soyledigi icin pesini biraktim. Online yapilan butun islemlerin tarihcelerine gidip tek tek tum faturalari yazdirdim. En son bugun muhasebeciye gidip donem kapanisini da gerceklestirip, Onu da klasore ekleyip postaladim.

Simdi Deniz Bey inceleyip, duzenlemeleri yapip basvuruda bulunacak ve bekleyis baslayacak. Bakalim bu sefer ne kadar bekleyecegiz. 

13 Nisan 2015 Pazartesi

Evrak hazirliklari

Deniz bey'in istedigi evraklari hazirlamakla gecen bir haftasonunun ardindan yorgun ama sona yaklasmis bir haftaya basladim. Listesini bir onceki post'ta yazmistim. 4 sene icinde evde her gelen kagidi klasifiye ederek klasorlere yerlestirmeme ragmen onlari tekrar bulup cikartmak ve duzgun bir sekilde gonderecegim koliye istiflemek ciddi bir zaman aldi.

Koli derken abarttigimi dusunmeyin. Gercekten koli ebatinda tuttu istenenler. Bir de hemen hemen hersey "paperless" oldugu icin internette muhtelif yerlerde duruyor. Kimisi mailimide kimisi login olup bakabilecegim bir adreste vs vs.

Mesela banka bana sirket hesabinin dokumunu posta ile gonderiyor ama kisisel olani istiyorsan internet subesine gir bak diyor. (Bu arada bankanin gonderdigi yarim A4 luk sacma gibi gorunen o kagitlar cok onemli. Sakin atmayin. )

Butun haftasonu boyunca saga sola login olup bu evraklari pdf halinde bilgisayara indirdim. Pazartesi ofise gelince de toplu halde hepsini bastirdim. Asagi yukari yarim top kagit harcadim. Buradan zamani hesaplarsiniz artik.

Bazi istenenler taa 4 sene once gonderilmis. Ben gonderildigi gunden sonra hic bakmadigim icin oyle birseyin varligini tamamen silmisim kafamdan. Mesela "National Insurance" kartlari. Evet numaralarimizi posta ile aldigimizi hatirliyorum ama bunlarin boyle kart ile geldigini tamamen unutmusum. Neyse ki hersey mutlaka dosyalandigi icin bulabildim.

Ilk dosyalamaya basladigimda kucuk klasorlerden vardi bir tane. ne gelse ust uste takiyordum. Sonra tasmaya baslayinca buyuge gectim. Sonra baktim is buyuyor konulara gore klasorleri boldum. Simdi evde "Oturdugum Evler", "Araba, Ehliyet", "Utility Bills", "Banka", "Saglik", "Es Cocuk", "Sirket", "Limited Sirket" gibi klasorlerim var. Belki %60i sacma sapan kagitlar ama atamiyorum ki. Neyin ne zaman istenecegi belli olmuyor. Mesela Esimin kolej odemeleri ile ilgili evraklar aradan 3-4 ay gectikten sonra aniden lazim oldu. Sistem ne kadar super olursa olsun insan hatasi olabiliyor ve bir gun "siz odemelerinizi yapmamissiniz hadi odeyin" diye odenmis birseyi isteyebiliyorlar. Simdi umarim bu vizeden sonra bir hayli kagit eleyebilirim. (ilk ankara anlasmasi vizesi icin Turkiye'den getirdigim elektrik faturalari bile duruyor hala)

Ha bunlarin tamamini ayrica bir de scan edip skydrive ile internete de koydum. isteyken birsey soran olursa acip bakabiliyorum. :) Iste biraz ipin ucunu kacirabiliyor bazen insan. 1-2 ay scan etmeyince, gelen evraklari hemen dosyalamayinca kaos olmasi an meselesi








12 Nisan 2015 Pazar

Sinirsiz Oturma Vizesi'ne Giderken

Basvuru zamani yaklasirken vize danismanim olan Deniz Gok ile irtibata gecip ilk istenilenleri scan edip gondermistim. Zaman azalinca bir kez daha irtibata gecip tam olarak neler lazim diye sordum. Inanilmaz uzun bir liste ortaya cikti.

Iste istenilenler

Oncelikle Vize uzatma formu (danismanla calisiyorsaniz siz ilgili yerleri imzalayip gerisini ona birakiyorsunuz )

 ·        Eski ve yeni pasaportlar butun basvuru sahiplerinin
·         Basvuran herkesin son 6 ayda cekilmis ikiser adet pasaport boyutunda fotograf
·         Orjinal Polis Kaydi kagitlari
·         Ev kira sozlesmesi
·         Cocuklarin Turk kimlikleri
·         Butun Home Office kagitlari
·         Ehliyet fotokopisi
·         Cocuklarin okula gittiklerine dair kanitlar


ESINIZIN SON 2 SENEDE BIRLIKTE YASADIGINA DAIR KANITLAR

·         Orjinal evlilik cuzdani
·         Son 2 senede yengenin ismine gelmis ayni adrese elektrik,su,gaz,council tax gibi faturalar
·         NHS kartlari , cocuklarin dahil
·         Doktor/Disci kagitlari
·         National insurance (jobcentre plusdan gelen yazi )
·         Var ise ehliyet fotokopisi
·         Baska son 2 senede birlikte yasadiginizi gosteren kanitlar
·         Esin son 2 sene kisisel banka hesap dokumu
·         Orjinal diploma ve sertifikalar

BANKA

·         Son 12 ay orjinal kisisel banka hesap dokumu
·         son 12 ay business (is) banka hesap dokumu

COMPANY (LIMITED ISE)

·         Certificate of incorporation
·         Memorandum and articles
·         Share certificate


MUHASEBE

·         Son 4 sene profit & loss account
·         Son 4 sene tax return forms –CT600
·         PAYE odemeleri son 4 sene
·         Coorporation tax odemeleri eger var ise son 4 sene
·         HMRC den butun yazilar son 4 sene
·         National insurance number/job centre plusdan yazi
·         Satis faturalari (sales invoices) son 12 ay
·         Musteriler ile olan yazismalar
·         Business contracts / agreements
·         Business Office faturasi (virtual office ise)
·         Reklam giderleri/faturalari/reklam ornekleri print out web page / business card etc
·         Business harcamalari son 12 ay (faturalar ,stationery, muhasebeci odemesi etc )
·         Son 4 sene Public liability insurance/Professional indemnity insurance

Benimkiler simdiden 1 klasoru doldurdu. Bunlari saglikli bir sekilde verebilmek icin Ingiltere'de bulundugunuz sure boyunca herseyi cok duzgun dosyalamanizi oneririm. Ben ona ragmen zorlandim. 

7 Nisan 2015 Salı

Gezdim Gordum - Cornwall

Easter Holiday'de yola cikmak asagi yukari bizim bayram tatilinde guneye gitmemiz gibi birsey. Trafik ozellikle guneye inildikce daha da buyuk sorun haline geldi. Sonucta ilk gece konaklayacagimiz St. Mellion oteline giris yaptik. Otel bir golf resort ve 2 yetiskin bir cocuk icin tuttugum family room diye tanimlanan odanin fiyati gecelik £87. Burayi sadece yuzme havuzu oldugu icin istemistim. Arada yarattigimiz kucuk tatillerde mumkun oldugunca kapali yuzme havuzu olan otelleri seciyorum ki kizim eglensin.

Havuzu hakikaten cok guzeldi. kulvarlara bolunmus ve sadece yuzmek isteyenler icin bir havuz var ama bir de aileler icin coluk cocuk suda oyun oynamak isteyenler icin olan baska bir havuz daha var. Hatta daha da kucuk cocuklar icin bir tane daha sig havuz mevcuttu. Otel gercekten cok guzel. Golf tutkum olmadigi icin denemedim ama misafirlere ucretsiz oldugunu okudum.

Plymouth Deniz Feneri
Sabah nispeten guzel bir havaya uyandik. Plymouth'a zaten cok yakin oldugumuz icin gune ilk oradan baslamak mantikliydi. Plymouth ile Cornwall'u birbirine baglayan mini bogazici koprusu formatindaki kopruden gecerek Plymouth'a girdik. Bu arada Cornwall bir sehir degil oradaki yarimadanin tamaminin adi. Bir kucuk dipnot daha, bu bolgede gezerken herseyin basinda gordugunuz "Cornish" ifadesi de Cornwall'da uretilen manasinda yani yerel.

Plymouth'da deniz feneri ile tura basladik. Bir tepenin uzerinde yesil alanin ortasindaki fenere cocukla tirmanmayi gozumuz yemedigi icin disaridan "hmmmm guzelmis" diyerek fotografini cekmekle yetindik. Havanin acmasiyla piril piril bir gokyuzu de ortaya cikinca, iyice yaz tatili moduna girdik. Hemen fenerin onunde, deniz kenarinda buyuk  yarim daire seklindeki havuz henuz bostu ama dolu zamanlarinin fotografi giris kapisinda asiliydi. Bu bolgedeki hersey sanki 70 li veya
Playmouth Havuz
80 li yillarda yapilmis ve oyle de kalmis. Ortam mimariden esyalara kadar size bunu iyice hissettiriyor.

Zamanin darligi goz onune alindiginda fenerin oradan gordugumuz yat limanini gormek uzere yola cikmaya karar verdik. Barbican denen bolgede cok hos pub, ve cafelerin ortasinda bir limandi. Gorulmeye deger fakat uyarayim otoparkta yer bulmak pek de kolay degil.

Plymouth Liman
Buradan sonraki duragimiz olan Looe'ye dogru yola ciktik. Neyseki gidilecek yerlerin aralari cok da uzak degil. Tekrar kopruden gecerek Cornwall tarafina ulastiktan sonra bir tunelden gecip 15-20 dakikalik bir yoldan sonra balikci kasabasi olan Looe'ye ulastik. Bu arada bu kopru bogaz koprusu gibi Cornwall'dan Plymouth'a gecerken para odenen bir kopru ve gecis ucreti £1.5. Looe'de  buyuk otoparka aracimizi biraktiktan sonra denizin cekilmis oldugu kopruden gecerek yayan merkezine girdik. Kucuk bir plaji olan bol bol Cornish Pasty (borek gibi birsey) satilan dukkanlarin arasindan deniz kenarina gittik. Oglen oldugu icin acikmistik ve madem balkci kasabasi balik restorani bulup taze balik yiyebiliriz hayaliyle restoran aramaya koyulduk.  Bu ulkenin hic anlam veremedigim bir konusu olarak mevcut balik restoranlarinin uzerinde aksam 17:00 de acilacagi ibaresi vardi. Boyle buyuk turist akininin oldugu bir gunde bir adam neden dukkanini kapar ki ? Sanki bolluk icinde yuzuyorlar. Senede birkac gun islerin cok acildigini dusunurseniz o birkac gun icinde ben olsam 24 saat acik tutarim restorani.

Neyse sonra bir tane restoran bulduk. Kesinlikle tavsiye edebilecegim lezzette nefis deniz urunleri yapiyordu. Bir tek sorun porsiyonlar kucuktu ve Risotto berbatti. Ozellikle de ispanak salatasini tavsiye ederim nefis olmustu.

Polperro Liman ici
Doymustuk ve bir sonraki duragimiz olan Polperro'ya yoneldigimizde artik saat 16:00 civariydi. Polperro bir balikci koyu. Looe'ye gore cok daha kucuk bir yer. Icine araba ile girmemek konusunda bir suru uyari levhasi var. Giristeki buyuk otoparka arabayi birakip dilerseniz yuruyerek veya ring sefer yapan otobuslerle koyun merkezine gidebiliyorsunuz. Yuruyerek 10 dakika surmuyor ve kesinlikle yurumenizi tavsiye ederim. Cunku etraftaki evler, cicekler, koyun icinden akan kucuk cay gibi detaylar buyuleyici.

Koy merkezi ise tek kelime ile muhtesem. Harika bir pub, Keske burada yeseydik dedirten deniz urunleri ile dolu restoranlar, nefis bir koy, daracik sokaklar, yani tarif edilebilecek bir yer degil. Ingiltere ile hic ilgisi yok insan kendini bir Italyan koyunde falan hissediyor.

Polperro
Aksama yaklasirken zor da olsa Polperro'dan ayrilip ikinci konaklama noktamiz olan Newquey'e yoneldik. 1 saatlik bir yolculuktan sonra otele giris yaptik. Newquey sanirim buralarin sorf merkezi. cunku harika bir sahili var ve agzina kadar sorfcu dolu. kaldigimiz Esplanade Hotel de tum bu curcunanin ortasinda gene 80 li yillardan kalma ilginc bir yer. odalar falan cok temiz ama otelde bir zamanda geride olma hissi var.

Ertesi sabah yarimadanin nerelerinin gezilebilecegini resepsiyondaki gorevliden ogrendikten sonra once Penzance sehrine gittik. Cok tavsiye edilen St Michael's Mount'a yoneldik. Eminim ki harika bir yerdi (Kusadasi gibi ana karaya ince bir yolla bagli bir adacik) ama yanlis zamandi. Etrafindaki plajlardan dolayi oldugunu tahmin ettigim kalabalik ve trafikten dolayi fazla yaklasamadik. Mecburen geri donmek zorunda kaldim.

Minack Theatre
Rotamizi bir sonraki durak olan Minack Tiyatrosuna yonelttik. Tarihi bir antik tiyatro saniyordum ama oyle degilmis. Deniz kenarindaki dimdik bir yamaca 1932 yilinda yapilmaya baslanmis cok cok ilginc bir tiyatro. Yamacin yan tarafinda bembeyaz kumlar ustunde harika bir koy ve plaj da mevcut. Araba ile giderken cok dik ve dar cikmaz bir yolu tirmanmaniz gerekiyor. Eger trafik varsa biraz zaman alabiliyor ama sansliysaniz karsidan kimse gelmeden cikip inebilirsiniz :) Otopark bedava.

Land's End
 Biz gittigimizde Legally Blonde adli oyun oynaniyordu. Karsinizda ucsuz bucaksiz deniz ve gunesin tadini cikarirken bir yandan da onunuzde sahnelenen oyunu izliyorsunuz. Dilerseniz tam koseye her yere hakim bir noktaya yapilmis cafe'de birseyler yiyip icerek de zaman gecirmek mumkun. (fiyatlar aslinda oldukca makuldu)

Buradan hemen 10 dakika mesafedeki Land's End'e yoneldik. Ingilterenin en guney bati ucu olan bu noktaya giris kisden bagimsiz arac basina £5 ama icindeki aktiviteler tam bir gerizekali isi. Cografyanin ozune hic sadik kalmadan cocuklar icin 4D sinema, oyun alanlari falan gibi zirvalarla doldurmuslar burayi. Ayip olmasin diye de bir tane tabela koymuslar Land's End diye altinda durup oradaki fotografciya fotograf cektirebiliyorsunuz. (ucret karsiliginda)

En uctaki ev ise tahmin edilecegi gibi ev degil hediyelik esya dukkani.

St. Ives
Buradan siyrilip yonumuzu St. Ives'e cevirdik. Bu da bir sahil kasabasi ama oldukca buyuk bir yer. Bir dalgakiran icinde kalan kucuk bir plaji ve gene balikci ve Cornish Pasty dukkanlari ile dolu bir mekan. Tepenin basina yapilan otoparka aracinizi birakip ring sefer yapan otobuslerle asagi merkeze iniyorsunuz. Guzel bir ege kasabasini andiriyor ici. Hersey turistik.

Gene balik yemeye niyetlenip Beach Restaurant'a gittik ama bu sefer hayal kirikligi oldu. Fiyatlar yuksek porsiyonlar anormal kucuk ve servis berbatti. Siz giderseniz baska bir yer bulun. Pasty ise genel olarak hepimizin sevdigi birsey haline gelmeye basladi. Ozellikle sebzelisini cok sevdik.

Sonucta yine aksam oldu ve yine otele donduk. Son gunumuzde trafikle bogsacagimizi bildigim icin gezme isini uzatmadik. Sadece Newquey'in icinden sehir merkezini ve plajini gorecek sekilde gectik. Sehir merkezinde Istanbul Grill gorunce artik sasirmadik. Bir Turk restorani varsa herkes adini Istanbul Grill koyuyor nedense. (Ayni firma degiller)
Newquey

Ve anormal bir trafikle bogusa bogusa bildiginiz bayram trafigi donusu sendromu ile cogu zaman adim adim geri donduk.

Bu tatilden harika yerler gormus olmanin keyfi, yuzde biraz bronzluk ve "Guneye yerleselim mi" fikri kaldi geriye.

Ha bir de gezdigim bu yerleri sizler de bir gun gezmek istersiniz belki diye ayri bir blog acma fikri. Cunku burada geziyorsaniz biraz daha detayli bir rehbere ihtiyaciniz oluyor. Ben kendime gitmeden once, uzun uzun ugrasip otopark noktalari, fiyatlar, rezervasyon bilgileri, gidilecek yerlerin posta kodlari (navigasyon icin lazim) ve rotalar ile detayli bir harita hazirliyorum. Bu bilgileri sizlerle daha fazla fotograf esliginde paylasmak istiyorum ama butun bu detaylari burada yazarak kimseyi daraltmak da istemiyorum acikcasi.