27 Eylül 2010 Pazartesi

Plan

Plan hayaldeki konuyu yere indirmek, ayaklarını yere bastırmak için attığım ve atacağım adımlardan oluşuyor.

Neredeyse herşeye sıfırdan başlayacağım için adım adım izlediğinizde rehber fonksiyonu içerecek bu yazdıklarım. Ancak belli bir paranoya içinde olunca şimdi yazıp sonra yayınlayacaklarım olacaktır. Onun da kusuruna bakmayın artık.

Hayal neydi? gidişatından memnun olmadığım hayatımda radikal bir değişiklik yapmak. Şimdiki hayatım, yaşadığım ortam, çalıştığım iş, kazandığım para, çevrem kısaca herşey bana rahatsızlık verdiğine göre değişikliğin tümünü kapsaması kadar normal birşey olamaz.

O yüzden bu konuda yapılabilecek en radikal değişiklik olan İngiltere'ye yerleşmek ve hayatımın geri kalanını orada geçirmek üzerine plan yapmaya başladım. Bunca sene her konuda o kadar ince eleyip sık dokumuşuz ki alışkanlık olmuş. Dolayısıyla en küçüğünden en büyüğüne kadar her konu için bir plan ile yola çıkmazsam içim rahat etmiyor.

Planlanması gereken konular kısaca;
Gitmek ve yasal prosedürler, iş, konaklama, sağlık, aile, kızımın okulu, çevre, yaşam standartları, araba, gelecek ve bu ülkedeki durumum diyebiliriz.

Bunların detayları ve parasal yansımalarını proje aşamasında anlatacağım. Şimdilik işin para kısmına girmeyeceğim. Sadece kafamdan geçenleri ve zamanlamalarını ortaya koyacağım.

Önce nasıl gitmeyi planladığımdan başlayalım. Benim gibi bir Türk için İngiltere'ye gitmenin birkaç yolu var.

Ya orada bir iş için kabul edilmiş bir başvurunuz olacak ki bu konu oldukça karışık gözüktü bana. Sizi kabul eden şirketin sizin niteliklerinizde bir elemanı orada bulamadığını ispat etmesi gerektiği gibi bir şart var. Uzun ve çetrefilli bir hikaye.

Bir diğer seçenek uluslararası bir firmada olup firma içi transfer ile gitmek. Bu aslında şimdiki durumumda teorik olarak mümkün duruyordu ama pratikte gerçekleşmesi oldukça zor. Evet uluslararası bir firmadayım ve bu firmanın İngilterede merkezi var. Fakat yönetim bu konuda çalkantılı ve bana bu iyiliği geçmeyeceğine eminim.

En sağlam seçenek sadece Türklere özel olan Ankara Anlaşması olarak bilinen anlaşmayı kullanarak gitmek. Bu seçenek ile kendi işini yapmak şartı ile Türk girişimciler yatırdıkları para veya çalıştıracakları eleman göz önünde bulundurulmaksızın İngiltere'ye aileleri ile gidip yerleşebiliyor ve kendi işinde çalışabiliyor. Yalnız bu anlaşma ile gidip başkasının yanında ücretli çalışma şansı yok. 4. senede süresiz oturma ve çalışma izni 5. senede vatandaşlığa başvuru imkanı var. Oldukça güzel şartlar değil mi?

Ben de Ankara anlaşması ile gitmeye karar verdim. Zaten bu saatten sonra başkasının yanında çalışmak çok kolay değil. Ama bu sefer de tamamen yabancı bu ortamda kendi işini ayakta tutmak nasıl mümkün olacak diye düşünmeye başladım. Ankara anlaşmasına başvuruda bulunurken (Bu arada resmi adıyla ECAA vizesi) istenen bilgiler arasında bir iş planı var. Bu planı hazırlamaya yardımcı olacak bir program indirdim internetten Palo Alto Software'in Business Plan Pro yazılımı oldukça iyi. Ancak işin mali tablosuna geldiğinizde bir gol yememek için danışman şirket veya avukatlardan hizmet almakta fayda var. Bu hizmet'in ücreti kapsamına ve alacağınız yere göre £500 ile £1500 arasında değişiyor. Gerçekleşme safhasında benim seçimimi ve neden seçtiğimi sizinle paylaşacağım.

Kısaca Business Plan'dan bahsedersek yapılması düşünülen iş hakkında şu detayları içeren bir tür fizibilite analizi aslında : işin tanımı, neden insanların sizi tercih edeceğinin detayları, pazar ve rekabet şartları, işi kurmak ve yapmak için ihtiyaçlarınız (yer, ekipman, eleman vb), para ihtiyacı, ürün fiyatlandırmanız, yapmayı düşündüğünüz kar, hangi tip şirket yapısında olacağınız, varsa ortaklarınız vb.

Geldik ikinci kritere; İŞ

Yapabileceklerimi daha önceki bir yazımda yazmıştım. Bu doğrultuda kapsamı Bilgisayar yazılımları, paket programlar, Web siteleri, entegrasyon, danışmanlık ve yönetim olan bir şirket açmayı planladım.

Daha önce kendi işimi yaptığım için en azından nasıl hayatta kalınması gerektiğini biliyorum az çok. Uzun vadeli ürünler ile ana hedefe giderken kısa vadeli çabuk paraya dönüşen işlerle günü geçirmek gerekiyor. Bu kapsamda daha önce girmiş olduğum lojistik yazılımları konusunda multi language bir yazılım çıkartıp paketleyerek Dünyanın her yerindeki lojistikçilere bir çözüm önereceğim. Ama basit web siteleri ile de kiramı günlük ihtiyaçlarımı çıkartacağım. Bu arada basit web sitelerinin pazarının çok büyük olma ihtimalinin düşük olduğunu biliyorum. En azından pazar büyük bile olsa çok fazla rekabet var. Bu sebeple Entegre web siteleri ve kompleks web siteleri yaparak farklılaşmaya çalışacağım. Tecrübelerime göre birkaç tane referans iş yapabilirsem gerisi geliyor. Kafamdaki konu önce Türk'lerin iş yerlerine ucuz fakat güzel işler yapmak. Umarım bu konuda yardımcı olurlar bana.Gitmeden önce sektörel dağılım, hangi konularda iş kolları nasıl gibi birçok konuda bilgi sahibi olmakta fayda var. uzun araştırmalar sonunda COBRA denen dokümanın bana istediklerimi verebileceğini buldum. Yalnız bu adı olan kendisi olmayan dokümana ulaşmak bayağı bir uğraştırdı beni. Önce Manchester Library'e online üye oldum. Sonra üyelik numarası ile http://askaboutbiz.cobwebinfo.com adresinden login olup dokümana eriştim. İlgilendiğim sektör ve detaylar konusunda çok güzel bilgiler barındırıyor. İngiltere'de herhangi bir iş yapılacaksa bu dokümanlar mutlaka okunmalı. Okumaya www.askaboutbiz.com adresinden de başlayabilirsiniz.

Sonra konaklama konusu geliyor. Bir daire veya ev kiralayarak bu sorunu çözeceğim. Proje aşamasında işin mali boyutunu anlatırken göreceksiniz ki yaptığım araştırmalara göre sadece kira ile çıkılamıyor işin içinden Belediye vergisi, BBC vergisi, Isınma, Komünikasyon falan derken rakam tırmanıveriyor. Bir de benim gibi ben geldim kiralık ev nerede ile çözülemediğini okuyorum bu işlerin. Okuduğuma göre banka hesabın yoksa ev kiralayamıyorsun, ev kiralamadıysan banka hesabı açamıyorsun. Bu aşamada bir garantör gerekebiliyormuş. Baldızım, bacanağım ve Kuzenim İngiltere'de yaşadıkları için onlardan bu konuda bir yardım isteyeceğim.

Konaklamayı da halledince sağlık konusu geliyor. Türkiye'de 23 yıldır SSK ve Bağkur kapsamında resmi olarak sigortalı oldum, Bazen özel sağlık sigortası kapsamına girdim çıktım. Orada ise bu vizeyi alınca National Insurance denen sağlık şemsiyesi altına giriliyor. Bizdeki gibi işlemiyor ama sonuçta bir şekilde ailecek giriyorsunuz bu şemsiyeye. Sadece vize alındıktan sonra numara almak için telefon açmak gerekiyormuş. (bunun düşünecek bir tarafı kalmadı)

Aile konusunda da düşünülecek birşey yok. Ankara anlaşması ile gidenler eşlerini ve 18 yaşından küçük çocuklarını yanlarında götürebiliyorlar. Hem de eş veya çocuklar benim gibi illa kendi işi ile uğraşmak zorunda da değiller. Başkasının yanında çalışmaya da hak kazanıyorlar. Eğer çocuk okul yaşındaysa eğitim konusunda İngiliz çocuklarının haklarına sahip olabiliyor. Bunun düşünülecek tarafı işin resmi boyutu değil ailemin oraya uyum süreci. Kızım burada 3-5 kelime ingilizce parçalıyor ama orada okula başlayacak, eşim konuşulanları bazen anlayabiliyor ama orada direk kendisini konuşmak zorunda bulacak. Bu konularda düşünmüyor değilim. Başka ailelerin çocuklarında bu durumun aşılma sürecini merak ettim ve aldığım duyumlar en çabuk çocukların adapte olduğu yönünde. 3-4 hafta içinde hızla adapte olduğunu söylediler. Kızımın adaptasyonu ve okulu biraz da yaşayıp göreceğimiz bir soru. Bu deneyimimi de yaşadıkça sizinle paylaşacağım.

Şimdi gelelim çevre ve yaşam standartlarına. İlk 1-2 sene için zor geçeceğini çok iyi biliyorum. Bence bu konuda çevrede yaşayan Türkler ilk etapta can simitlerimiz olacaktır. Ancak sadece Türk'lerden oluşan bir çevre olmamasına özen göstermeyi düşünüyorum. Mümkün olduğunca İngiliz bir çevre edinebilirsem daha hızlı adapte olabiliriz. Dolayısıyla sosyal etkinliklere kaynamamız gerekiyor. Ben hobilerimden fotoğraf ile bir miktar bunu başarabilirim. Eşim de belki yemek ve tatlı ile bir şeyler yapabilir. Ona bir site açacağım yaptığı tatlı ve yemekleri anlatan ve bir de sipariş bölümü olacak yakın çevreye dağıtım yapabilecek.

Türkiye'de iyi kötü bir yaşam standardımız var. En azından kendi evimiz ve arabamız var. (Arabayı sattım ama şirket arabası falan derken yokluğunu hiç hissetmedik.) Orada bu standartlara ulaşmak kolay değil. Ancak mesela ayağımızı yerden kesecek ikinci el bir araba almak o kadar da zor gözükmüyor. Ehliyetlerimiz 1 sene geçerli sonra orada sınava girip İngiliz ehliyeti almamız gerekiyor. İstanbul'da kullanan bir şöförün orada zorlanmayacağını düşünüyorum. Belki 1 sene sonra buradaki evi boşaltıp kiraya verebilirsek en azından oradaki kiranın bir miktarını karşılar ve bizi daha da rahatlatır. Ama eşimi direk giderken kiraya vermek konusunda ikna edemedim. Gemileri ben daha kolay yakıyorum galiba.

Gelecek için planlarıma gelince. Türkiye'de 23 yıllık sigortalıyım. Yani Ben aslında yaş bekliyor durumundayım 50 yaşında emekli olacağım. Prim gün sayım falan doldu da geçti bile. Orada da 30 senede emekli olunuyormuş (ki 70 yaşına kadar yaşar mıyız bilinmez.) Pek birşey kaybetmiş olmayacağım. Hiç birşey olmazsa Türkiye'de emekli olmam garanti.

Son olarak da Türkiye'nin içinde bulunduğu ortam, hükümet, zihniyet düşünüldüğünde en önemli faktör olan Kızıma alternatif bir hayat sunabilmem diğer tüm faktörleri olumluya çevirmeye yetiyor.

Hayatımda öyle bir değişiklik yapmaya hazırlanıyorum ki trafik bile tersten akacak.

6 yorum:

  1. yine sorular 😊
    1-Kızınız kolay uyum sağladı mi?
    2-Türkler dışında çevre edinebildiniz mi? Iliskiler nasil?
    3-Türkiyede emekli olmak icin ne yapmak gerekiyor?
    4-Eşiniz çalışıyor mu? Ne tarz işler bulabildi?
    5-Biz 4 kişilik bir aileyiz. 3 kişilik ailenin aylik kira vb dahil masrafı ne civarda birsey?
    Cok tesekkurler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 - Kizim en cabuk uyum saglayanimiz oldu diyebilirim. okulda birkac ay biraz zorlandi sonrasinda alisti
      2 - Zaten Turkler disinda cevre edinmeye ozen gosterdik. zaman icinde oluyor. Kizin okulundaki velilerle, komsularla, is arkadaslariyla falan derken cevre olusuyor.
      3 - Turkiye'deki emeklilik sartlarini yerine getirmek :)
      4 - Esim arada sirada bacanagimin restoraninda calisiyor
      5 - Iste bu cevabi en karisik soru. Defalarca anlatmaya calistim. Bakin bu tamamen nerede oturdugunuz, nasil bir hayat yasadiginiz ile ilgili. Aylik 1500-2000 pounddan baslar 6000-7000 pounda kadar gider. Londra'da bir ev kirasi Manchesterdaki bir ev kirasinin ortalama 3-4 kati kadar. O yuzden cevaplanmasi en zor soru bu.

      Sil
  2. Merhaba, Manchester Library'ye nasıl online üye olabiliyoruz? Tşk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. linki asagida ancak bir ev adresi isteyebilirler.
      Ben o zaman baldizimin ev adresini vermistim.

      http://www.manchester.gov.uk/info/200062/libraries/78/join_the_library

      Sil
  3. Merhabalar. Bizim Ingiltere de tanıdığımız yok. Garantör işini baska nasıl yapabiliriz? Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazi oldukca eski aslinda. Sonradan baska arkadaslar da geldi ve ev tuttular. Mesela bir tanesini 17/9/2016 tarihli yazimda paylastim.

      https://macrop-changinglife.blogspot.co.uk/2016/09/baska-bir-ev-kiralama-macerasi.html

      Sil