7 kisilik arabayi aldigimiza gore artik 7 kisilik seyahatlare cikma zamani geldi demektir. Ilk planimizi Good Friday ve Easter Monday olarak arka arkaya 4 gun tatil olan bu hafta sonuna yaptim. Ama hepimizin musait oldugu sadece pazar ve pazartesi oldugu icin 2 gun ve bir gece konaklamali bir program oldu.
Guneye dogru 3 saat civari suren bir yolculuk ile once Bath'a geldik. Manchester'deki kirmizi kiremit mimarisinden sonra, beyaz tas mimarisi sanki baska bir ulkeye gelmis izlenimi yaratmadi diyemem. Herseyden once Bath tahminimden cok daha buyuk bir yer. Sehir merkezine ulastiktan sonra buldugumuz bir sokak parkina arabayi park ettik. Paskalya'da tatil yapmanin avantaji bu tip otoparklarin ucretsiz olmasi. Dezavantaji da acik dukkan bulma zorlugu.
Yagmurlu bir gunde once Pulteney Bridge uzerinde birjkac fotograf cekip ardindan Roman Baths denen muze/harabe kismina gittik. 1 aile (2 buyuk 3 cocugu kapsayan paket) 2 de adult bileti alarak toplam £67 giris ucreti odedik. Romalilardan kalma isadan once 1. yuzyilda ilk binasinin yapildigi sonra zaman icinde genisletilmis tarihi bir SPA. Fotograf cekmek icin harika bir bina. (tripod ile cekmeye izin vermiyorlar) Acik ve kapali havuzlardan olusuyor ve gorulmeye deger.
Tur bittikten sonra yagmurun altinda cok da dolanmadan Italian Pizza Company'de pizzamizi yedik (Garson Turk cikti)
Bath Abbey denen katedrali gezmek icin beklemek uzere Cafe Nero'da kahvemizi icmeye cekildik. 1 saatten sonra o gunun Paskalya oldugunu unutan bizleri guzel bir supriz karsiladi. Katedral o gun normal turistik ziyaret konusunda farkli bir politikaya sahipmis.
Neyse gene de disaridan kapi acildiginda en azindan bir kac fotograf cekmeyi basardik.
Sonrasinda Bristol'deki otelimize dogru yola ciktik. Bath ile Bristol gercekten cok yakin hatta neredeyse arada bosluk yok. Yani mil olarak kisa da olsa sure olarak 35 dakika surdu.
Bristol de cok guzel bir sehir. Hatta gidip uzun uzun sadece Bristolu gezmek bile mumkun. Kalacagimiz otel olan Mercure Bristol Holland House Hotel tahminlerimin cok cok otesinde iyiydi. Tertemiz modern bir bina, kapali yuzme havuzu ve spa'si ve odalarinin buyuklugu ve temizligi ile son zamanlarda kaldigim en guzel oteldi diyebilirim. Sadece havalandirmanin sicak uflememesi gibi bir sikinti yasasak da portatif isitici ile sorunu hallettiler. oda basina geceligine £70 vererek cocukla birlikte kalinabilecek daha iyi bir opsiyon dusunemiyorum.
Aksam yemegini yakindaki bir McDonalds'da hallettik. (Cocuklarla gezerseniz sonuc bu oluyor)
Sabah kahvalti ve kesif icin yola cikmadan once cocuklarla havuzun tadini bir kez daha cikardik. Gunluk guneslik bir gunle Bristolu kesfe ciktik. Yine Paskalya sayesinde her yerin kapali olmasi gercegi ile yuzlestik ve gene Nero'da tostlarla kahvaltimizi ettik. Daha fazla vakit kaybetmeden 1 saat 15 dakikalik mesafedeki Stonehenge yoluna koyulduk.
Mesafe olarak cok fazla olmasa da yollarin garipligi yuzunden sure olarak cok suruyor.
Stonehenge'in tarihi onemini bildigimden, cok heyecanliydim. Gormeyi gercekten cok istiyordum ancak aldiklari para karsiliginda sadece taslari 10 metreden gostermek biraz hayal kirikligi yasatti. biraz uzak bir mesafeden sizi bir jipin cektigi vagonlara bindirip taslarin oldugu bolgeye goturuyorlar. Sonra 10 metreden falan taslari goruyorsunuz. o kalabalikta fotograf cekebiliyorsaniz fotograf cekiyorsunuz ve donuste de muze dedikleri bizim salondan hallice bir yerde bir iki ufak tefek tas ve kemik goruyorsunuz. Ha bir de 360 derecelik bir duvarda size caglar ve mevsimler icinde Stonehenge'in nasil gozuktugunu gosteren bir film izletiyorlar o kadar.
Gidecek olan varsa bilet almadan direk gidip vagona otursun. Muze girisi haric kimse size bilet milet sormuyor.
Gezi bitince de 4 saat surecek olan donus yoluna koyulduk. Londra tarafindaki inanilmaz trafikten kacip biraz yolu uzatarak tekrar Bath uzerinden M4 - M5 - M6 otobanlarini izleyerek, felaket bir sagnak altinda donduk.
Seyahatten tavsiyem Bristol'de ve Bath'da bir kac gun gecirilebilir. Ancak Paskalya'ya denk getirmeyin. Her yerin kapali olmasi sorun olabiliyor.
Guneye dogru 3 saat civari suren bir yolculuk ile once Bath'a geldik. Manchester'deki kirmizi kiremit mimarisinden sonra, beyaz tas mimarisi sanki baska bir ulkeye gelmis izlenimi yaratmadi diyemem. Herseyden once Bath tahminimden cok daha buyuk bir yer. Sehir merkezine ulastiktan sonra buldugumuz bir sokak parkina arabayi park ettik. Paskalya'da tatil yapmanin avantaji bu tip otoparklarin ucretsiz olmasi. Dezavantaji da acik dukkan bulma zorlugu.
Yagmurlu bir gunde once Pulteney Bridge uzerinde birjkac fotograf cekip ardindan Roman Baths denen muze/harabe kismina gittik. 1 aile (2 buyuk 3 cocugu kapsayan paket) 2 de adult bileti alarak toplam £67 giris ucreti odedik. Romalilardan kalma isadan once 1. yuzyilda ilk binasinin yapildigi sonra zaman icinde genisletilmis tarihi bir SPA. Fotograf cekmek icin harika bir bina. (tripod ile cekmeye izin vermiyorlar) Acik ve kapali havuzlardan olusuyor ve gorulmeye deger.
Tur bittikten sonra yagmurun altinda cok da dolanmadan Italian Pizza Company'de pizzamizi yedik (Garson Turk cikti)
Bath Abbey denen katedrali gezmek icin beklemek uzere Cafe Nero'da kahvemizi icmeye cekildik. 1 saatten sonra o gunun Paskalya oldugunu unutan bizleri guzel bir supriz karsiladi. Katedral o gun normal turistik ziyaret konusunda farkli bir politikaya sahipmis.
Neyse gene de disaridan kapi acildiginda en azindan bir kac fotograf cekmeyi basardik.
Sonrasinda Bristol'deki otelimize dogru yola ciktik. Bath ile Bristol gercekten cok yakin hatta neredeyse arada bosluk yok. Yani mil olarak kisa da olsa sure olarak 35 dakika surdu.
Bristol de cok guzel bir sehir. Hatta gidip uzun uzun sadece Bristolu gezmek bile mumkun. Kalacagimiz otel olan Mercure Bristol Holland House Hotel tahminlerimin cok cok otesinde iyiydi. Tertemiz modern bir bina, kapali yuzme havuzu ve spa'si ve odalarinin buyuklugu ve temizligi ile son zamanlarda kaldigim en guzel oteldi diyebilirim. Sadece havalandirmanin sicak uflememesi gibi bir sikinti yasasak da portatif isitici ile sorunu hallettiler. oda basina geceligine £70 vererek cocukla birlikte kalinabilecek daha iyi bir opsiyon dusunemiyorum.
Aksam yemegini yakindaki bir McDonalds'da hallettik. (Cocuklarla gezerseniz sonuc bu oluyor)
Sabah kahvalti ve kesif icin yola cikmadan once cocuklarla havuzun tadini bir kez daha cikardik. Gunluk guneslik bir gunle Bristolu kesfe ciktik. Yine Paskalya sayesinde her yerin kapali olmasi gercegi ile yuzlestik ve gene Nero'da tostlarla kahvaltimizi ettik. Daha fazla vakit kaybetmeden 1 saat 15 dakikalik mesafedeki Stonehenge yoluna koyulduk.
Mesafe olarak cok fazla olmasa da yollarin garipligi yuzunden sure olarak cok suruyor.
Stonehenge'in tarihi onemini bildigimden, cok heyecanliydim. Gormeyi gercekten cok istiyordum ancak aldiklari para karsiliginda sadece taslari 10 metreden gostermek biraz hayal kirikligi yasatti. biraz uzak bir mesafeden sizi bir jipin cektigi vagonlara bindirip taslarin oldugu bolgeye goturuyorlar. Sonra 10 metreden falan taslari goruyorsunuz. o kalabalikta fotograf cekebiliyorsaniz fotograf cekiyorsunuz ve donuste de muze dedikleri bizim salondan hallice bir yerde bir iki ufak tefek tas ve kemik goruyorsunuz. Ha bir de 360 derecelik bir duvarda size caglar ve mevsimler icinde Stonehenge'in nasil gozuktugunu gosteren bir film izletiyorlar o kadar.
Gidecek olan varsa bilet almadan direk gidip vagona otursun. Muze girisi haric kimse size bilet milet sormuyor.
Gezi bitince de 4 saat surecek olan donus yoluna koyulduk. Londra tarafindaki inanilmaz trafikten kacip biraz yolu uzatarak tekrar Bath uzerinden M4 - M5 - M6 otobanlarini izleyerek, felaket bir sagnak altinda donduk.
Seyahatten tavsiyem Bristol'de ve Bath'da bir kac gun gecirilebilir. Ancak Paskalya'ya denk getirmeyin. Her yerin kapali olmasi sorun olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder