Istanbul'dan sonra Manchester'da yasamanin garip bir tadi var. Acelen olmuyor, trafik olmuyor, hem herseye yakin, hem kalabaliktan uzak kaliyorsun. Istedigin zaman bir buyuk sehirde arayabilecegin herseye erisip, istedigin zaman 15 dakikada sehir ortamindan uzaklasabiliyorsun.
3. senenin sonunda bunlar insanin icine o kadar isliyor ki buyuk sehirde yasamayi unutuyorsun.
Dun uc gunluk bir Londra seyahatinden dondum. Aslina bakarsaniz Londra'da oldugumu hissedemeyecek kadar yogundum. Manchester'dan 2 saat suren bir tren yolculugu ile Londra'ya ulastim. (£39) rahat bir yolculuktu. Bu kadar kuralci bir milletin, trende koltuk numaralari soz konusu oldugunda hic orali olmamasi ilginc geldi. Herkesin bir numarasi var ama herkes kafasina gore baska bir yerde oturuyor. Yani kimseye "pardon burasi benim yerim" demenin manasi yok. Baska bir yere oturun gitsin.
Londra'ya vardigimin 1 saat sonrasinda metro greve gitti. Dolayisiyla ancak otele gelebilecek kadar zamanim vardi. Biraz gezmeye kalksam ortada kalabilirdim. Otel (Britania Hotel zincirinden birisi) gene tipik eski bina eski mobilyalar ve eski yataklardan olusan bir oteldi. (burada modern otel bulmak biraz zor sanirim)
iki gun boyunca metro grevde oldugu icin, havanin da guzel olmasini degerlendirip yuruyerek gittim gidecegim sirkete. Yarim saatlik bir yuruyus mesafesi ama bir ingilizle yuruyorsaniz bu sure icindeki tempo biraz agir gelebilir. Son derece hizli yuruyorlar ve resmen nefes nefese kaliyor insan.
Cevredeki insan profili seyretmeye degerdi. Cok cesitli ozelliklere sahip insan toplulugu, guzel bir ahenk yakalamis gibi. Kimse kimseyi yadirgamiyor, rahatsiz etmiyor, rahatsiz olmuyor. Irklararasi iliskilere cok sik rastlaniyor.
Londra'da araba sahibi olmak sanirim ciddi bir dert. Bu yuzden ise bisikletle veya yaya giden insanlar oldukca fazla. Zaten sadece park degil trafik de ayri bir dert.
Bu sefer anlatabilecek pek birsey olmadi. Normalden farki olarak, is ortamini yakindan gorme sansim oldu. Merkezin haricindeki fiyatlari gozlemledim biraz. Manchester ile kiyaslaninca gene pahali ama merkezine gore Londra'nin biraz daha merkezden uzak noktalarinda daha makul oldugunu gormek iyi oldu.
Donuste isyeri biletleri aldigi icin sorun olmadi ama 1 saat erken olan trenin bileti £139 bir saat sonraki £39 imis. Siz de Ingiltere'de fiyatlarin saatlik oynadigini unutmayin.
Ve sonuc olarak Manchester benim icin guzel bir tercih olmus. Kendimi geri donunce daha rahat hissettim.
3. senenin sonunda bunlar insanin icine o kadar isliyor ki buyuk sehirde yasamayi unutuyorsun.
Dun uc gunluk bir Londra seyahatinden dondum. Aslina bakarsaniz Londra'da oldugumu hissedemeyecek kadar yogundum. Manchester'dan 2 saat suren bir tren yolculugu ile Londra'ya ulastim. (£39) rahat bir yolculuktu. Bu kadar kuralci bir milletin, trende koltuk numaralari soz konusu oldugunda hic orali olmamasi ilginc geldi. Herkesin bir numarasi var ama herkes kafasina gore baska bir yerde oturuyor. Yani kimseye "pardon burasi benim yerim" demenin manasi yok. Baska bir yere oturun gitsin.
Londra'ya vardigimin 1 saat sonrasinda metro greve gitti. Dolayisiyla ancak otele gelebilecek kadar zamanim vardi. Biraz gezmeye kalksam ortada kalabilirdim. Otel (Britania Hotel zincirinden birisi) gene tipik eski bina eski mobilyalar ve eski yataklardan olusan bir oteldi. (burada modern otel bulmak biraz zor sanirim)
iki gun boyunca metro grevde oldugu icin, havanin da guzel olmasini degerlendirip yuruyerek gittim gidecegim sirkete. Yarim saatlik bir yuruyus mesafesi ama bir ingilizle yuruyorsaniz bu sure icindeki tempo biraz agir gelebilir. Son derece hizli yuruyorlar ve resmen nefes nefese kaliyor insan.
Cevredeki insan profili seyretmeye degerdi. Cok cesitli ozelliklere sahip insan toplulugu, guzel bir ahenk yakalamis gibi. Kimse kimseyi yadirgamiyor, rahatsiz etmiyor, rahatsiz olmuyor. Irklararasi iliskilere cok sik rastlaniyor.
Londra'da araba sahibi olmak sanirim ciddi bir dert. Bu yuzden ise bisikletle veya yaya giden insanlar oldukca fazla. Zaten sadece park degil trafik de ayri bir dert.
Bu sefer anlatabilecek pek birsey olmadi. Normalden farki olarak, is ortamini yakindan gorme sansim oldu. Merkezin haricindeki fiyatlari gozlemledim biraz. Manchester ile kiyaslaninca gene pahali ama merkezine gore Londra'nin biraz daha merkezden uzak noktalarinda daha makul oldugunu gormek iyi oldu.
Donuste isyeri biletleri aldigi icin sorun olmadi ama 1 saat erken olan trenin bileti £139 bir saat sonraki £39 imis. Siz de Ingiltere'de fiyatlarin saatlik oynadigini unutmayin.
Ve sonuc olarak Manchester benim icin guzel bir tercih olmus. Kendimi geri donunce daha rahat hissettim.
Merhabalar,
YanıtlaSilOncelikle blogunuz, yeni yaşamınızdaki ailecek gösterdiğiniz ditlrayetiniz için sizi tebrik ederim. Blogunuza Londra maceramız öncesi araştırma yaparken rastladım ve roman okur gibi de okudum. Emekleriniz için kendi adıma tesekkur ederim. 4 yasinda bir kizim 4.5 da diyebiliriz. Size onun adaptasyon ile ilgili sorular sormak istedim ancak mail adresinizi göremedim. Eğer mahsuru yoksa ben yazmak isterim damla.ozbey@gmail.com eşiniz ya da siz bana yardımcı olabilirseniz minnettar kalırım. Teşekkür ederim. Kolaylıklar dilerim.