

Sehir merkezine dogru bisiklet sayisi artmaya basladi ve merkeze geldiginizde sokaklar bisiklet daglari haline donustu. Ciddiyim bisikletleri park yerlerinde, parmakliklarda, kapilarda, her zincirlenebilecek yerde fazlasiyla gordukten sonra yersizlikten birbirlerinin ustune zincirlenmis olarak da gormeye basliyorsunuz. Ve bu goruntu bildiginiz bisiklet dag
i imaji ciziyor insanin kafasinda.
Cok az bir zaman oldugu icin merkezdeki Fitzwilliam muzesindeki sergiyi tam gezemedik ama detaya girmesek de galerilerin coguna yine de girdik. Etkileyiciydi. Hem bina hem icindekiler cok ince detaylar barindiriyor ve tarihi resmen hissettiriyordu. (Bu arada giris ucretsizdi)

Her kose basi ayri bir okul, ayri bir kolej veya ayri bir bolum. Dedigim gibi bildiginiz devasa bir kampus icinde yuruyorsunuz.
Sehir merkezinde kucuk bir pazar kurulmustu. Hediyelik esyalardan yiyecege, peynirden ekmege her cesit seyi bulmak mumkun ama bize mi denk geldi her gun mu var bilmiyorum. (Biz Pazar gunu gittik bu arada). Pazarin etrafinda sokak muzisyenleri kose baslarini tutmustu.Bir kosede keman calan, bir kosede sarki soyleyen, bir kosede gitar calan derken renkli goruntulere sahne olan bir meydandi diyebilirim.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder